Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 150/ı maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 149.maddesi uyarınca, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve ipotek veren kişi aleyhine birlikte yapılması zorunludur.
Bir diğer ifadeyle aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olup, bu eksiklik sonradan giderilemeyeceği gibi, takip arkadaşlığına ilişkin bu husus kamu düzeninden olup süresiz şikayet konusu yapılabileceği gibi mahkemece de resen nazara alınmaktadır.
Somut olayda şikayetçi L. A.. kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olup, anılan madde hükmüne aykırı olarak adı geçen hakkında icra takibi yapılmaması ve icra emri tebliğ edilmemiş olması onun borçlu sıfatını ortadan kaldırmaz. Bu durumda şikayetçi borçlu sıfatıyla İİK.nun 134/2.maddesindeki ihale feshini isteyecek kişilerdendir.
O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek  bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi isabetsizdir.   
SONUÇ :Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.