19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9807 Karar No: 2017/4958 Karar Tarihi: 14.06.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9807 Esas 2017/4958 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/9807 E. , 2017/4958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili tarafından lehtarı davalı olan 10/05/2011 tanzim tarihli, 28/10/2011 vadeli, 2.000-TL bedelli bir bono tanzim edildiğini, senetteki bedel kısmının önüne rakamla 4 ve yazıyla belirtilen kısmın önüne harf ile kırk ilave edilerek senet bedeli 42.000-TL"ye dönüştürülmek suretiyle davalı tarafından senette tahrifat yapıldığını, söz konusu tahrif edilmiş kambiyo senedine dayanarak davalı tarafından takip yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya sadece 2.000-TL borcu bulunduğunu ve bu borcuna istinaden belirtilen senedi verdiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bonoda tahrifat iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı ile yapılan sulh protokolünde dava konusu senet nedeniyle başlatılan icra takip dosyasında senet borcunu kabul ettiğini ve ödeme planı yapıldığını, ayrıca davacı ile yapılan başka sözleşmede kırkbin TL"yi ..."ye ödeyip karşılığında borçlunun adına olan 28/10/2011 vadeli, 42.000-TL"lik bononun kendisine iade edileceğine dair anlaştıklarını, davacının bir ve iki nolu protokolün şartlarını yerine getirmediğini, ödeme yapmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve alınan Adli Tıp raporuna göre, inceleme konusu senedin rakamla ve yazı ile miktar belirtir bölümlerinde iddia doğrultusunda ilave yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bulgu saptanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun birinci bendinde "20.06.2010" tarihi incelenen bono metninde olmadığı gibi 1. ve 2. bentlerindeki görüşleri de çelişkili ve hükme esas alınabilecek nitelikte değildir. Mahkemece bu rapor esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davalının takip dosyasıyla ilgili olarak sunduğu protokol başlıklı belgede davacı borçlu ..."in imzası olup mahkemece bu protokol konusunda beyanda bulunması için davacı tarafa mehil verildiği halde akıbeti takip edilmemiş ve bu hususta tahkikat yapılmamıştır.Eksik tahkikatla hüküm verilemez. Mahkemece sulh protokolü başlıklı belgeye ve bu belgede borçlu ..."e atfen atılan imza hakkında araştırma yapılıp imza inkar edilirse imzanın aidiyeti konusunda rapor alınıp ve bu imzanın borçluya ait çıkmaması halinde kullanılmak üzere takip konusu bononun 2.000 TL iken 42.000 TL bono olarak tahrif edilip edilmediği yönünden de rapor alınıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.