9. Ceza Dairesi 2020/1008 E. , 2020/1545 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma, tehdit, dolandırıcılık
Hüküm : Sanığın tefecilik suçundan beraatine
Sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Yasa"nın 106/1-1.cümle, 62/1, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Yasa"nın 157/1, 52/1-2, 62/1, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık hakkında tefecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekinin tefecilik suçu yönünden katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece bu suç yönünden usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekinin tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık hakkında tehdit suçundan ve basit dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
A)Sanık ..."nin aşamalarda ısrarla üzerine atılı tehdit suçlamasını kabul etmemesi karşısında, katılanın soyut iddiaları dışında hukuka uygun hangi delillere dayanıldığı gösterilmeden ve katılanın anlatımlarına ne suretle üstünlük tanındığı açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle sanığın tehdit suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
B) Katılan ... ile sanık ..." nin Mersin ili, Akdeniz ilçesi, Çankaya Mahallesi, Silifke Caddesinde dükkanları olduğu, öteden beri tanıştıkları, yaklaşık suç tarihinden yedi-sekiz yıl önce sanığın katılan mağdurdan borcunu ödeyeceği bahanesiyle kredi kartını isteyip aldığı, 1.500,00 TL para çektiği, daha sonra çektiği parayıda ödeyeceğini ileri sürüp kredi kartını tekrar aldığı, bu defa 2.500,00 TL çektiği, bu şekilde kartın limiti doluncaya kadar para çekip, katılan mağduru 35.000,00 TL borçlandırdığı, sanığın katılan mağduru hileli davranışlarla aldatıp kredi kartı ile para çekmek suretiyle üzerine atılı basit dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda sanığın eyleminin sübutu halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delillerin takdir ve tartışmasının ve davaya bakmanın 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi de gözetilerek CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.