22. Hukuk Dairesi 2017/23111 E. , 2019/15120 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Viking İnternational Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 11.02.2009 tarihinden 13.12.2012 tarihine kadar forklift operatörü olarak çalıştığını, ayda 20 gün 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, bazen daha geç saatlerde işten çıktığını, çalışma alanı ile kaldığı yerlerin farklı olduğunu, bu sebeple saat 06.30"da servislerle çalışma alanına gittiğini, çalışma alanına gittiği gün ile ayrıldığı gün eve dönüşün 3-4 saat sürdüğünü, öğle arasının olmadığını, ayda 10 gün çalışmadığını, çalıştığı 20 günlük süreçte hafta sonları, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, 2010-2011 tarihlerinde yurt dışında çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı .... Şti. vekili süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, her ne kadar Mahkemece forklift operatörü olan davacının yurt dışında çalıştığı 6 ay hariç, ayda 20 gün çalıştığı, 10 gün dinlendiği, çalıştığı günlerde 12 saat çalışarak haftalık 7,5 saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca yurtdışında çalıştığı 6 aylık dönemin 3 aylık kısmında haftalık 34 saat fazla çalışmasının olduğu kabul edilmişse de; davacının yurt dışında çalıştığı 6 aylık dönem açısından davacı tanığı ...’in duyuma dayalı bilgisinin olduğu ve husumetli olduğu, çıkacak karardan kendisinin de menfaat sağlayacak durumda olduğu görülmektedir. Hal böyle olunca davacı tarafından ispatlanamayan yurt dışı çalışması ile ilgili fazla çalışma hesabı dışlanarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.