Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3124
Karar No: 2019/1309
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3124 Esas 2019/1309 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat davası sonucunda, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen hüküm, 14. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Davacı, dava konusu dairenin tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini ve 33.193,00TL tutarındaki tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar ise taşınmazın tahliyesine ilişkin kesin hüküm bulunduğunu ve bu karara istinaden davacının taşınmazdan tahliye edildiğini savunmuşlardır. Mahkeme, tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar vermiş, tazminat isteminin kısmen kabulüne hükmetmiştir. Ancak, Daire tarafından yapılan bozma kararı sonucunda, davacının ödemesi gereken bakiye satış bedelinin tespit edilerek davalı yüklenici şirkete ödenmek üzere davacıya depo ettirilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Bu kararın dayanağı olan kanun maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesidir.
14. Hukuk Dairesi         2018/3124 E.  ,  2019/1309 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 30.01.2018 gün ve 2017/3352 Esas, 2018/717 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalı ... ve dava dışı diğer arsa malikleri ile davalı yüklenici şirket arasında noterde yapılan 29.12.1999 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 13 ada 62 sayılı parsel üzerine inşa edilen ... 8 Sitesi Ö Blok 9. kat 19 No"lu mesken cinsli bağımsız bölümün, davalı yüklenici şirket tarafından müvekkili ile aralarında yaptıkları 23.08.2000 tarihli harici satış sözleşmesi ile 75.000 DM bedelle müvekkiline satıldığını, dairenin 22.01.2009 tarihinde yazılı belge ile müvekkiline teslim edilmiş olup 8 yıldır müvekkilinin kullanımında olduğunu, tüm ödemelerin eksiksiz yerine getirildiğini, buna rağmen dairenin muvazaalı olarak tapuda davalı ..."e devredildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde 10.200.DM’nin fiili ödeme tarihindeki döviz kuruna göre karşılığı olan 33.193,00TL"nin dava tarihi itibariyle işleyecek en yüksek avans faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının dava konusu daireyi 2000 yılından beri kullanmasına rağmen tapusunu devralmadığı gibi bedelini de ödenmediğini, taşınmazın tahliyesine ilişkin kesin hüküm bulunduğunu ve bu karara istinaden davacının taşınmazdan tahliye edildiğini, taraflarınca kabul edilen 10.200-DM ve 5.000,00TL çek bedelini ödemeye hazır olduklarını belirterek bu miktara yönelik davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden kabul edilen kısım dışındaki taleplerin reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı ve davalı yüklenici şirket arasında yapılan 23.08.2000 tarihli sözleşme uyarınca davacının ödemesi gereken bedelin 75.000 DM olup satış bedelinin tamamı ödenmediğinden davacı aleyhine açılan men"i müdahale ve ecrimisil davası ile davalı yüklenici şirket tarafından satış sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine; tazminat isteminin kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda belirlenen 31.151,46TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizini geçmeyecek oranda avans faiziyle birlikte davalı yüklenici şirketten alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.01.2018 tarihli 2017/3352 Esas 2018/717 Karar sayılı ilamı ile özetle; davalılar tarafından alacağın temlikine ilişkin 23.08.2000 tarihli sözleşmenin haklı olarak feshedildiği savunulmuş ise de yüklenici şirket tarafından açılmayan ve konusu farklı olan müdahalenin men"i istemine ilişkin davada verilen kabul hükmünün temlik sözleşmesinin feshine gerekçe gösterilemeyeceği gibi fesih hakkının kullanılabilmesi için davalı yüklenici şirketin bakiye bedelin ödenmesi hususunda davacıya süre vererek temerrüde düşürmesi gerektiği, ancak bu işlemler yapılmadığından davalı şirketin temlik sözleşmesinin feshedildiği savunmasını yasal delillerle ispat edemediği ve bu nedenle temlik sözleşmesinin halen geçerli olduğu, davacının 23.08.2000 tarihli sözleşmedeki temlik ve satış bedeli olan 75.000,00 DM"a karşılık 65.687,67 DM ödediğinin 18.04.2014 tarihli mali bilirkişilerin raporu ile belirlendiği, bu durumda davacının karşılıklı edimleri içeren temlik sözleşmesine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini isteyebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmü uyarınca öncelikle kendi edimini yerine getirmesi gerektiğinden mahkemece, temlik sözleşmesinde satış bedeli olarak belirlenen Alman Markının 28 Şubat 2002 tarihinde yasal para olma özelliğini kaybederek tedavülden kalkmış bulunduğu ve davacının temlik sözleşmesine göre ödemesi gereken bedelin 9.312,33 DM olduğu gözönüne alınarak dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedeli tespit edildikten sonra davacının ödediği bedel ile satış bedelinin birbirine oranlanması suretiyle belirlenecek oran üzerinden ödenmesi gereken bakiye satış bedelinin tespit edilerek davalı yüklenici şirkete ödenmek üzere davacıya depo ettirilmesi, ondan sonra davacının yüklenicinin halefi olarak tescil istemine hak kazanıp kazanmadığı değerlendirilerek tapu iptali ve tescili talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma kararına karşı davalılar vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin tüm, davalı ... İnş. Tur. Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerine görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
    2- Davalı ... İnş. Tur. Tic. A.Ş.vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince;
    Her ne kadar bozma ilamında, davacının 23.08.2000 tarihli sözleşmedeki temlik ve satış bedeli olan 75.000 DM"a karşılık 65.687,67 DM ödediğinin 18.04.2014 tarihli mali bilirkişilerin raporu ile belirlendiği ve davacının temlik sözleşmesine göre ödemesi gereken bedelin 9.312,33 DM olduğu belirtilmiş ise de anılan bilirkişi raporunda, davacının satış bedeli olan 75.000 DM"a karşılık 10.200 DM+38.427,02 DM olmak üzere toplamda 48.627,02 DM ödeme yaptığının bildirildiği, bu durumda davacı tarafça ödemesi gereken bakiye satış bedelinin 26.372,98 DM olduğu, ancak bozma ilamında bu miktarın sehven 9.312,33 DM olarak gösterildiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı vekilinin bu hususa yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.01.2018 tarihli 2017/3352 Esas 2018/717 Karar sayılı bozma ilamında yapılan maddi hatanın aşağıdaki şekilde düzeltilerek hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ... İnş. Tur. Tic. A.Ş. vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) No"lu bent uyarınca davalı ... İnş. Tur. Tic. A.Ş. vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 30.01.2018 tarihli 2017/3352 Esas 2018/717 Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinin 2. fıkrasında yer alan "75.000 DM"a karşılık" rakam ve sözcüklerinden sonra gelen "65.687,67" rakamlarının ilamdan çıkarılarak yerine "48.627,02" rakamlarının yazılmasına, aynı bendin 3. fıkrasında yer alan "davacının temlik sözleşmesine göre ödemesi gereken bedel" sözcüklerinden sonra gelen "9.312,33" rakamlarının ilamdan çıkarılarak yerine "26.372,98" rakamlarının yazılmasına, bozma ilamındaki rakamlara ilişkin maddi hatanın DÜZELTİLEREK hükmün aynı gerekçe ile BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi