17. Hukuk Dairesi 2019/3712 E. , 2020/8428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi ile dosya incelendi, gereği düşünüldü
- K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait işyerinin “işyeri sigorta poliçesi” ile davalı ... şirketine sigortalandığını, 15.03.2016 tarihinde meydana gelen yangın sonucu işyerindeki emtia ve işyerinin büyük oranda hasara uğradığını, davalı ... tarafından yetkilendirilen ekspertiz kasıtlı olarak davacının aleyhine hasar tespiti yaptığını, ekspertiz raporunu ve hasar dökümünü kabul etmediklerini, müvekkilinin yangından sonra işyerini tamamen yenilemek zorunda kaldığını, bir süre faaliyetinin durdurduğunu, poliçede uğradığı zararla birlikte, iş durması ve enkaz kaldırılmasının da teminat altına alındığını beyanla fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, yapılan eksper çalışması sonucu ekspertiz raporunda 21.400,00 TL hasar belirlendiğini, bu miktarda davacı ile mutabık kalındığını ve 22.04.2016 tarihli ibraname ile müvekkili sigorta şirketinin kayıtsız şartsız ibra edildiğini, belirlenen zararın davalı sigortalıya 25.252,00 TL olarak ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ile davalının 22.04.2016 tarihli ibranamede hasarın 21.400,00 TL olduğunda mutabık kaldıkları, bu bedelin sigortalıya ödendiği ve ibra edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf mahkemesince davacının başvurusu esastan reddedilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, işyeri sigorta poliçesine dayanarak açılan hasar tazminatı ve iş durması tazminatı istemine ilişkindir.
Mal sigortalarında sigortalı ile sigortacı arasında gerek rizikonun niteliği ve gerekse tazminat miktarı bakımından bir uyuşmazlık çıktığı takdirde taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi genel ve özel şart hükümleri, bu hükümlerde de boşluk olması halinde TTK"nun genel hükümlerinden ve devamında TBK hükümlerinden yararlanması gerektiği izahtan varestedir.
Davadan önce sigortacı tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda 21.400,00TL zarar tespit edilmiş ve davacıya ödenmiştir. Davadaki çekişme ibra nedeniyle bakiye tazminat talebinde bulunup bulunulmayacağı konusunda toplanmışır . Davalı yapılan ödeme sonucu alınan ibraname ile sorumluluğunun kalmadığını savunmaktadır.
Dosyaya sunulu 22.04.2016 tarihli ibranameden, davacının 21.400,00TL hasar bedelini aldığı kendisinin reddetmediği ibranameyi imzaladığı, işbu tazminatı tahsil etmekle mezkur hadiseden dolayı sigorta poliçesi hükümleri tamamen yerine getirilmiş olduğundan Groupoma Sigorta Şirketini her türlü vecibe ve taahhütlerden kayıtsız şartsız rücu kabil olmamak üzere ve kesin olarak ibra ettiği anlaşılmaktadır. Ödemenin 27.04.2016 tarihinde yapıldığına dair davalı vekilince banka havale dekontu dosyaya sunulmuştur.
Davacı, Sigorta Eksperine sunduğu faturalardan zararının 83.945,00 TL olduğunu iddia etmiş, ancak eksper tarafından davacının hasarlı olmayan kısımları da kırmak-sökmek ve atmak sureti ile hasarlı gibi değerlendirildiği, işyerini sıfırdan ve daha üst model olacak şekilde dekore ettiği, hasarı gidermekten ziyade komple yenileme işlemine giriştiği esasen zararın 21.400,00 TL olduğu rapor edilmiş ve bu miktar para sigortalıya ödenmiştir.
6100 Sayılı HMK 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki iddiası eksperin yangından daha az zarar gören yerleri fotoğraflayarak hasar tespitini kasıtlı olarak eksik yaptığı aslında zararın daha fazla olduğu, ayrıca poliçede iş durması halinin de teminat altına alındığı bu miktar tazminatın da kendilerine ödenmediği yönündedir. Mahkemece davacının iddialarını karşılamak eksper raporu ile belirlenen hasarın denetimini sağlamak bakımından bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.
Yine Davadan önce ibraname karşılığı yapılan ödeme 21.400,00 TL olup, davacının zararın ekper raporu ile belirlenenden daha fazla olduğu iddiası karşısında, TBK"nun 28. maddesinde düzenlenmiş gabinin objektif unsuru olan ivazlar arasındaki açık bir nispetsizlik olup olmadığı ve yine subjektif unsuru olan müzayaka, hiffet ve tecrubesizlik hallerinin davacının kafeterya işletmecisi bir tacir olduğu da dikkate alınarak somut hadisedeki varlığının değerlendirilmesi de gerekecektir.
Bu durumda, davalı ... şirketinin davacıya yapmış olduğu ödeme ile gerçek zarar arasındaki farkın açık bir nispetsizlik oluşturup oluşturmadığı, dosyaya sunulan ibranamenin düzenlenme tarihi itibariyle davacının müzayaka içerisinde bulunup bulunmadığı ve TBK"nun 28. maddesinde belirtilen koşulların değerlendirilmesi için öncelikle davacının işyerindeki hasarın davacının hasar başvurusu sırasında davalıya sunduğu listenin, davalının aldığı eksper raporunun, yangın sonrası resmi görevlilerce tutulan tutanakların bir bütün olarak ele alınarak önce mevcut olup da olay nedeniyle hasar gören sigortalı unsurların bedellerinin ayrıntılı biçimde davacının gerçek zararının tespiti için konusunda uzman teknik bilirkişi marifetiyle birlikte mahkemece keşif yapılmak sureti ile ayrıntılı, gerekçeli, mukayeseli ve denetime imkan sağlayacak rapor alınması sonrasında yine davaya konu yangının meydana geldiği 2016 yılından önceye dönük yakın yıllardaki davacının mali durumunun ticari defter ve kayıtları ile muhasebe belgeleri üzerinde yapılacak inceleme ile saptanması, davacının yangın hasarından önceki yakın yıllara ait işletme kar ve zararı ile özkaynağı olup olmadığının detaylıca irdelenmesi, davacının yangından kaynaklı olarak işlerinin durduğu yönündeki iddiasının da değerlendirilmesi bu husustaki taraf delillerinin toplanması ile Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınması, tüm bu deliller toplandıktan sonra taraflar arasında düzenlenen ibraname gereği davacının talepte bulunup bulunamayacağı, borcu söndüren sebeplerden olan ödeme ve ibranamenin davacıyı bağlayıp bağlamadığı, gabinin subjektif unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.