20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2954 Karar No: 2018/2574 Karar Tarihi: 30.05.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/2954 Esas 2018/2574 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum olduğunu belirtmiştir. Ancak, 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklikler göz önünde bulundurulmadan hüküm kurulmasının yanlış olduğunu ve sanığın bu suç nedeniyle önceden verilen bir tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Eğer sanık hakkında bu suçtan başka bir dava açılmamışsa veya bu suçu önceden işlediği bir başka suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlememişse, \"hükmün açıklanmasının geri bırakılması\" kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan bir kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, bu durumda ikinci suçtan açılan davada \"davanın düşmesine\" karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 191. maddesi (6545 sayılı kanunla yapılan değişiklikler sonrası), 85. maddesi (6545 sayılı kanun), CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası (ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle), 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklik kapsamında ısrar koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesine ilişkin olan TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi.
20. Ceza Dairesi 2018/2954 E. , 2018/2574 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-TCK"nın 191. maddesinde 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklikler değerlendirilmeden hüküm kurulması, 2- 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklik uyarınca sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre; 3- Hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü uyarınca; 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklik kapsamında ısrar koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.