22. Hukuk Dairesi 2015/24569 E. , 2015/28955 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı .... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalı .... vekili, müvekkili ile diğer davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olmadığını, müvekkili genel müdürlüğe husumet yöneltilemeyeceğini, davacının diğer davalı Bugsaş işçisi olduğu ve davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Bugsaş vekili, müvekkili şirket ile diğer davalı E..... arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, davacının otobüse binen kadın yolcuyu sözlü olarak taciz ettiğini ve iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, haklı veya geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin davalı ....."taki işine iadesine, işe başlatma tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalılar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlarla benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda davacı işçinin davalı asıl işveren işyerinde, diğer davalı alt işveren nezdinde 15.01.2007-11.06.2014 tarihleri arası şoför olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işverence, kadın yolcuyu sözlü taciz ettiği gerekçesi ve haklı sebeple feshedildiği, yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde, feshe konu taciz olayı ile ilgili olarak adli mercilere intikal etmiş şikayet ve suç duyurusunun bulunmaması ve davacı tanıklarının görgüye dayanmayan beyanları gerekçe gösterilerek davanın kabulü ile davacının işe iadesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine göre, dava dışı yolcunun, davalıya ait toplu taşıma aracının şoförü tarafından sözlü tacize uğradığını belirterek müşteri şikayetinde bulunduğu, bunun üzerine davalı .... tarafından davacı hakkında disiplin soruşturması yapıldığı ve davacı işçinin yazılı savunmasının alındığı, davacının yazılı savunmasında, şikayete konu olayın meydana geldiği güzergahta görev yaptığını, son durağa gelmeden bir kadın yolcu dışında otobüste bulunan tüm yolcuları indirdiğini ve bu yolcu ile bir süre sohbet ettiğini, sohbet esnasında kadın yolcunun hızlıca otobüsten indiğini beyan ettiği görülmektedir. Dava dışı yolcunun şikayeti, davacının yazılı savunması ve olayın gelişimi birlikte değerlendirildiğinde işçinin doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırı nitelikteki davranışta bulunduğu ve iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığı anlaşılmış olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 80,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 19.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.