Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1875 Esas 2018/3332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1875
Karar No: 2018/3332
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1875 Esas 2018/3332 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğu ve genel kurulda alınan kararların kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, bu kararların iptalini talep etmiştir. Mahkeme ise davalı kooperatif ile dava dışı arsa sahiplerinin anlaşmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Temyiz incelemesinde, dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına ve davanın reddine ilişkin kararın yerinde olduğuna karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- Türk Ticaret Kanunu
- HUMK'nın 438/7. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri Genel Hükümleri'nin 13. maddesi
23. Hukuk Dairesi         2016/1875 E.  ,  2018/3332 K.

    "İçtihat Metni"

    ......
    Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili ..... gelmiş, tebligata rağmen davalı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin ortağı olduğunu, yapılan 02.08.2015 tarihli genel kurulda alınan 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 no"lu kararların kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, bu maddelerle getirilen mali yükümlülüklere ilişkin yargılamanın halen derdest olduğunu ve tanzim edilen bilikşiri raporu kooperatif lehine hükümler taşıdığı halde bu yönde karar alma cihetine neden gidildiğinin anlaşılamadığını ileri sürerek, 02.08.2015 tarihli genel kurulda alınan 4,5,6,7,8,9 ve 10 no"lu kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, alınan kararların arsa sahipleri ile olan husumetin bitirilmesi ve devam eden yargılamalara son verilmesi amacına yönelik olduğunu, hepsinin yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun şekilde alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif ile dava dışı arsa sahiplerinin anlaşmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı, ortakların yapacakları ödeme bedellerini re"sen ve belli kriterlere bağlayarak tespit ettikleri, bu konuda ortakların karar verme iradesinin bulunduğu, davaya konu kararların 39 veya 40 ortak tarafından kabul edilmiş oldukları ve kanuna, anasözleşmeye, iyiniyet kurallarına aykırı yönleri bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı vekili katılma yoluyla temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Somut olayda mahkemece, davanın esastan reddine karar verildiği halde, kendisi vekil ile temsil ettiren davalı kooperatif yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    .../...
    S.2

    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 1. paragrafındaki “Davacının davasının REDDİNE,” ibarelerinden sonra, 2. paragrafı olarak, "Hüküm tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri Genel Hükümleri’nin 13. maddesi uyarınca 1.500,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," kelime dizesinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, temyiz peşin harcının istek halinde davalıya iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.