11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6942 Karar No: 2019/4849 Karar Tarihi: 20.05.2019
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6942 Esas 2019/4849 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın trafik kontrolü sırasında başka suçtan arama kaydının bulunması nedeniyle ismini farklı olarak söylediği ve polisin gerçek kimliğini tespit etmesi üzerine resmi belgede yalan beyanda bulunmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği ancak bu suçun Kabahatler Kanunu'nda yer alan kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak kabahatini oluşturduğu belirlenmiştir. Bu nedenle mahkemenin verdiği mahkumiyet kararı bozulmuştur. Ancak sanığın eylemine uyan Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının zamanaşımı süresi, eylemin gerçekleştiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği için, sanık hakkında yeniden yargılama yapılmayacak ve İdari Para Cezası verilmeyecektir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 206, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 40/1, ve 20/2-c, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nin 321 ve 322, Kabahatler Kanunu 24 ve 20/1.
11. Ceza Dairesi 2017/6942 E. , 2019/4849 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
Trafik kontrolü sırasında durdurulan sanığın, başka suçtan arama kaydının bulunması nedeniyle ismini ... olarak söylediği, polislerin daha önceden ... hakkında işlem yaptıklarından sanığın gerçeği söylemediğini anlaması üzerine polis merkezine götürerek gerçek kimliğini tespit ettiği, ... adına düzenlenmiş belge bulunmadığı anlaşılmakla, TCK 206. maddesinde düzenlenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ve vasisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Kanunun 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 11.04.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 20.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.