Esas No: 2021/2710
Karar No: 2022/491
Karar Tarihi: 02.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2710 Esas 2022/491 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2710 E. , 2022/491 K."İçtihat Metni"
... Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ... tarafından davacı şirkete noter vasıtası ile temlik edilen alacağın, diğer davalı ... ... Bölge Müdürlüğü tarafından onaylanarak borcun varlığı ve temlik tarihinden sonra tüm ödemelerin temlik edilene ödeneceğinin resmi yazı ile teyit edilmesine rağmen ödenmediğini, temlik eden davalı şirkete ödendiği, davalı şirketin temlikname ile yüklendiği edimlerin hiçbirini yerine getirmeyip cezai şart hükmünün gerçekleştiğini ve davacının zararının iki katına çıkmasına neden olduğunu, temliknameye izin verilmesine ilişkin 06/02/2014 tarihli belgenin ekinde yer alan iş listesi dikkate alındığında yapılacak beş adet inşaat işinin kalan tutarlarının davacıya ödeneceğinin açık ve net olarak görüldüğünü, davalı ... ... Bölge Müdürlüğünün borcun küçük bir kısmını davacıya ödediği, ancak borcun kalanının ödenmediğini beyanla davacıya ödenmesi gerektiği halde davalı şirkete ödenen tüm meblağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 495.000,00 TL olan kısmının faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18/02/2020 ıslah dilekçesi ile dava değerini 513.834,56 TL temlik alacağı ve 119.765,18 TL faiz alacağı olmak kaydıyla toplam 633.599,74 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... ... Bölge Müdürlüğü vekili cevabında, davalı şirket tarafından yazılan 21/01/2016 tarihli yazıda temlik borcunun tamamen ödendiği ve davacı ile imzalanan temlik sözleşmesinin 12.maddesi gereğince sunulan çekler ve vekil edeni tarafından davacıya ödenen miktar ile davacının uhdesinde kalan kira bedelleri ile birlikte değerlendirildiğinde toplam borcun ödendiği ve 12.madde uyarınca temlik sözleşmesinin toplam borcun ödenmesi ile sona erdiğinin belirtildiğini, çekle ödenen 2.292.000,00 TL dışında idare tarafından 23/12/2015 tarihinde 185.665,94 TL ve 14/07/2016 tarihinde 198.871,90 TL ödendiğini, ayrıca davalı şirket taşınmazlarının kira bedellerinin de davacıya ödendiğinin belirtildiğini, .../...
yapılan 384.537,84 TL ile birlikte toplamda 2.676.537,84 TL ödeme yapıldığını, ayrıca Bölge Müdürlüğü tarafından da fazla ödeme yapıldığını, zira davacının temlik eden tarafından yapılan ödemeleri bildirmediğini, davalı şirketin 21/01/2016 tarihli yazısına istinaden davacıya temlik konusu borcun devam edip etmediği, ediyorsa kalan borç miktarının bildirilmesi için idare tarafından davacıya 21/01/2016 tarih ve 164 sayılı yazı ile 12/12/2016 tarih ve 2581 sayılı yazılar yazıldığını, ancak davacının yanıt vermediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının davalı ... İnş. ve Tic. Koll. Şti.'den 07/02/2014 tarihinde 2.465.000,00 TL ve 26/09/2014 tarihinde 870.000,00 TL tutarında çekler aldığı, temlik sözleşmesinin bu çeklerin teminatı olarak 11/02/2014 tarihinde alındığı, davacı ile davalı ... İnş. ve Tic. Koll. Şti. arasında başkaca ticari ilişkinin bulunduğu belirtilmiş ise de, davalı ... İnş. ve Tic. Koll. Şti.'ne kesilen hizmet faturaları ile davalı ... İnş. ve Tic. Koll. Şti. tarafından verilen çeklerin aynı tutarda olduğu ve çeklere istinaden yapılan ödemelerin bu hizmet faturalarına dayalı alacağa mahsup edildiği, temlik sözleşmesinin 12. maddesinde bu sözleşmenin davalı ... İnş. ve Tic. Koll. Şti. tarafından borcu karşılığında temlik edilen 2.500.000,00 TL'nin ödenmesi ile sona ereceğinin belirtildiği, davalı ... İnş. ve Tic. Koll. Şti. tarafından davacıya 2.436.627,60 TL ve davalı ... Bölge Müdürlüğü tarafından 23/12/2015 tarihinde 185.665,94 TL ve 14/07/2016 tarihinde 198.871,90 TL olmak üzere 384.537,84 TL ödeme yapıldığı, davanın 07/11/2016 tarihinde açıldığı, dava tarihinden evvel temlik konusu olan 2.500.000,00 TL'nin ödendiği, davalıların temlik sözleşmesi hükümlerine uygun davranması nedeniyle cezai şartın geçerli olmadığı, davacının dava tarihi itibariyle temlik sözleşmesine dayalı bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi tarafından, uyuşmazlığın teminat altına alınan borç miktarına ilişkin olduğu, teminat altına alınan borç miktarının temlikname hükümlerine göre 2.500.000,00 TL olduğu, bu miktarın ödenmesi ile teminat koşulunun gerçekleşmediği, bu durumda davacının, temlikname dışında, bu sözleşmeden doğmamış borçların da teminatını teşkil ettiği iddiasının temlikname hükümleri ile bağdaşmadığı, temlikname hükümleri ve tarihi, davacı vekilinin 26/01/2020 tarihli yazılı beyanında da temliknamenin ... İnşaatın vekil edene olan doğmuş ve/veya doğacak tüm borçlarının teminatı olarak imza edildiğini beyan ettikten sonra vekil edenin davalı ... İnşaat tarafından kendisine verilen tüm çeklerin toplam miktarı 3.335.000,00 TL'nin 2.500.000,00 TL'lik kısmını ... Bölge Müdürlüğünden talep edebileceğine dair beyanı, temlikname tarihinden kısa süre evvel davacı avans hesabına kaydedilen avans çekleri birlikte değerlendirildiğinde, ödenen çek bedeli ve davalı ... Bölge Müdürlüğü tarafından ödenen miktar dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı ile davalı ... arasında 11.02.2014 tarihli noter sözleşmesi ile davalı-yüklenici ... İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketinin diğer davalı-işveren ... ... Bölge Müdürlüğünden olan 2.500,000,00 TL alacağını davacı şirkete temlik etmiştir. Alacağın temlik edildiği 26.05.2014 tarihinde borçlu kuruma tebliğ edilmiştir. Borçlu davalı kurum temliki tebellüğ ettikten sonra 23.12.2015 ve 14.07.2016 tarihlerinde toplam 384.537,84 TL davacıya temlik nedeniyle ödeme yapmıştır. Keza, davalı-borçlu kurum, dosya içeriği itibariyle temlikin kendisine tebliğinden sonra davalı yükleniciye bir çok kez ödeme yaptığı sabittir.
TBK’nın 186. maddesi gereğince temlikin tebellüğden sonra yüklenicinin hak edişlerinin yükleniciye değil, temlik alan davacı şirkete yapılması gerekir.
Islah dilekçesi de dikkate alındığında davanın konusu, temlikin kapsamında kalan 513.834,18 TL ve bu meblağın faizinin davalılardan tahsiline ilişkindir. Dolayısıyla bu yargılamada temlik edenle temlik alan arasındaki tüm alacak-borç ilişkileri değil, sadece temlik konusu olan ve borçlu kurumun temliki öğrenmesinden sonra temlik eden-yüklenicinin hak edişlerini temlik alana değil temlik edene ödenip ödenmemesiyle ilgilidir. Ancak davalı temlik eden, temlik ettiği alacak yerine davacıya ödeme yaptığını yazılı belge veya kesin delille ispatlarsa, bir borcun iki kez ödenmeyeceği ilkesi gereğince bu ödemelerin de dikkate alınacağı muhakkaktır.
Mahkemece yapılacak iş, temlikin davalı kuruma tebliğ tarihi olan 26.05.2014 tarihinden sonra davalı-yüklenici ... İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketinin diğer davalı işveren ... ... Bölge Müdürlüğü nezdinde doğan hak edişlerini tespit ettikten sonra; davalı temlik eden ... İnşaat ve Ticaret Kollektif Şirketinin davacı şirkete sadece temlik ettiği meblağ için “yazılı delille ispatladığı ödemeler” ile davalı kurumun davacıya temlik nedeniyle yaptığı 384.537,84 TL toplamı, temlik edilen meblağdan az ise, 2.500.000,00 TL tamamlanarak ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak taleple bağlı kalınacak şekilde davalılardan tahsiline karar vermek, eğer davalıların sadece temlik için yaptığı toplam ödemeler temlik miktarını aşmışsa şimdiki gibi davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Yukarıda izah edilen şekilde inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, ilk derece mahkemesi kararının temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılan gerekçelerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2020 tarih ve 2020/364 Esas, 2020/429 Karar sayılı kararının kaldırılarak usul ve yasaya aykırı görülen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) vermiş olduğu 25.02.2020 tarih ve 2016/637 Esas, 2020/100 Karar sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.