Esas No: 2017/2836
Karar No: 2021/4450
Karar Tarihi: 30.09.2021
Danıştay 10. Daire 2017/2836 Esas 2021/4450 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/2836
Karar No : 2021/4450
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN_KONUSU :Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Daire Başkanlığı'nın … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karamürsel Eğitim Merkez Komutanlığı emrinde askerlik görevini ifa etmekte iken, almış olduğu disiplin cezasının infazı amacıyla Disiplin Ceza ve Tutukevi Müdürlüğünde bulunduğu sırada cezaevindeki ütü makinesine elinin sıkışması sonucu yaralanan davacı tarafından, olayın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak 45.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 145.000,00 TL tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Daire Başkanlığınca; meydana gelen olaya ilişkin olarak sorumlu kişiler hakkında açılan ceza davalarının beraat kararlarıyla sonuçlandığı, davacının askerlikle uyum sorunları yaşadığı, sık sık birliğinden izinsiz şekilde ayrıldığı, bu nedenle disiplin cezaları aldığı, çevresine "çürük alacağını, kimseden korkusunun olmadığını, askerlik yapmak istemediğini" söylediği, yargılama aşamasında bu beyanlarına itiraz etmediği, davacının ütü makinesinin emniyet panelini olaydan önce havaya kaldırdığı, aksi durumda yaralanmasının mümkün olmayacağı, olayın davacının kasıtlı davranışı nedeniyle meydana geldiği ve bu nedenle idari eylem ile zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği, olayda davalı idarenin kusurlu veya kusursuz sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kapatılmasıyla Danıştay'a ve idare mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; Karamürsel Eğitim Merkez Komutanlığı emrinde askerlik görevini ifa eden davacının, hakkında verilen disiplin cezasının ifası amacıyla tutulduğu Disiplin Ceza ve Tutukevi Müdürlüğünde silindir şeklindeki ütü makinesinde ütü yapmak üzere görevlendirildiği, söz konusu makinenin çamaşırların ütüye düzgün şekilde verilmesini sağlayan ön merdanesinin ve kayışlarının takılı olmadığı, bu sebeple çamaşırların silindir şeklindeki ütüye personel tarafından yerleştirildiği, davacının bu işlemi yaptığı esnada sağ elini sıkıştırması neticesinde yaralandığı, olaydan sonra davalı idarece düzenlenen "ayrıntılı kaza raporu"nda olayın nedeninin cihazın orijinal halinin bozulması (çamaşırı itici silindirin sökülmesi) ve kaza geçirenin dikkatsiz şekilde yükleme yapması olarak belirtildiği, akabinde başlatılan inceleme sonucunda düzenlenen "inceleme sonuç raporu"nda, kazanın meydana geliş şeklinin çamaşırların silindir ütüye verilmesini sağlayan ön merdanenin sökülmüş olması ve ütünün yetkisiz ve ehliyetsiz personel tarafından kullanımına izin verilmesi neticesinde gerçekleştiğinin belirtildiği, olaydan sonra Ceza ve Tutukevi Müdürü, Çamaşırhane Kısım Amiri ve çamaşırhanede görevli sivil işçi hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan ceza davası açıldığı, Ceza ve Tutukevi Müdürü ve Çamaşırhane Kısım Amiri hakkında Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile beraat kararı verildiği, bu kararın Askeri Yargıtay'ın … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile onandığı, sivil işçi hakkında adli yargıda açılan davada ise … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, diğer yandan olay nedeniyle sağ elinin 3 parmağı ampute olan davacının askerliğe elverişli olmaması nedeniyle terhis edildiği, tedavisi tamamlanan davacı hakkında Gülhane Askeri Tıp Akademisince düzenlenen 25/08/2011 tarihli sağlık raporunda %16 oranında maluliyetinin oluştuğu yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Davacı tarafından, yaşanan olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
27/04/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa'ya eklenen geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargı kaldırılmış ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde gönderileceği hükme bağlanmıştır.
Anayasanın 121. maddesi ile 25/10/1983 tarihli ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 15/08/2017 tarihinde kararlaştırılan ve 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen ve 7078 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile kabul edilen geçici 45. maddede ise, kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesinde olanların Danıştaya, diğerlerinin ise Ankara İdare Mahkemelerine gönderileceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlığa ilişkin olarak, "usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi" gereğince dava dosyalarının devrini müteakip uyuşmazlığın çözümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
İdarenin kamu hizmetinin yürütülmesinden doğan zarardan sorumlu tutulmasını gerektiren kuramlardan birisi hizmet kusurudur. İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Diğer taraftan, idarelerin kamu hizmetlerinin gereği gibi işlemesini sağlayacak organizasyonları yaparak yeterli araç ve gereçle donatılmış bina, tesis ve araçlarla hizmetin özelliğine uygun olarak seçilen ve yetişmiş personelle hizmeti yürütmek yükümlülüğünün bulunduğu da tartışmasızdır.
Anayasa'nın 17. maddesinde, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu, 56. maddesinde de Devletin, herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 2. maddesinde, herkesin yaşam hakkının yasanın koruması altında olduğu belirtilmekle, yaşam hakkının korunması devletlere bir yükümlülük olarak öngörülmüştür.
Bu kapsamda, Devletin denetimi ve gözetimi altında bulunan asker, hükümlü ve tutuklular ile gözaltında bulunan kişiler bakımından yaşama hakkının daha özel bir öneme sahip olduğu, bu kişilerin yaşama hakkı yönünden daha etkin bir şekilde korunmalarının gerektiği açıktır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık konusu olaya ilişkin olarak, Askeri Yüksek İdare Mahkemesince, davacının askerliğe uyum sürecinde sorun yaşadığı, sık sık disiplin cezası aldığı, olaya ilişkin yapılan ceza yargılaması esnasında dinlenen tanıkların, davacının çürüğe çıkmak istediği yönünde beyanlarının bulunduğu ve kendi isteğiyle elini sıkıştırmış olabileceği yönünde ifade verdikleri, neticede Ceza ve Tutukevi Müdürü, Çamaşırhane Kısım Amiri ve çamaşırhanede görevli sivil işçinin beraat ettiği, davacının makinenin emniyet panelini kendisinin kaldırdığı, kasti eyleminin illiyet bağını kestiği, bu nedenle davalı idarenin meydana gelen olayda kusur ya da kusursuz sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; meydana gelen olayda davalı idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi için öncelikle davacının aldığı disiplin cezası sebebiyle bulundurulduğu cezaevi çamaşırhanesindeki profesyonel tip ütü makinesini kullanma işinde görevlendirilmesinin hizmet kusuru teşkil edip etmediğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, davalı idarece başlatılan inceleme sonucunda düzenlenen "inceleme sonuç raporu"nda; ütü makinesi üzerine "yetkisiz personel tarafından kullanılmayacaktır" uyarısının bulunduğu, kazanın çamaşırların silindir ütüye verilmesini sağlayan ön merdanenin sökülmüş olması ve ütünün yetkisiz ve ehliyetsiz personel tarafından kullanımına izin verilmesi neticesinde gerçekleştiği, benzer bir kazayla karşılaşılmaması için iş yerindeki cihazların yetkili personel dışındaki kişiler tarafından kullanılmasına müsaade edilmemesi gerektiği hususlarının belirtildiği, ayrıca Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen beraat kararının onanmasına ilişkin Askeri Yargıtayın … tarih ve E:… K:… sayılı gerekçeli onama kararında da cezaevi hükümlüsünün çamaşırhanede görevlendirilmesinin Disiplin Ceza ve Tutukevi Yönergesine aykırı olduğu hususuna açıkça yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda, gerek idare tarafından yapılan tespitler gerekse Askeri Yargıtay tarafından verilen karar göz önünde bulundurulduğunda; davacının hükümlü olarak bulunduğu cezaevinde yalnızca yetkili personel tarafından kullanılması gereken, dosya içeriğinden bakım ve onarımı zamanında yapılmamış eksik parçayla çalıştırıldığı anlaşılan makinenin kullanımında tecrübesi ve eğitimi olmadan görevlendirilmesi neticesinde meydana gelen yaralanma olayında, yürüttüğü kamu hizmetinin gereği olarak gözetim ve koruması altında bulunan askerleri izlemek, gözetmek ve gerektiğinde beden ve ruh bütünlüğünü korumaya yönelik gerekli önlemleri almakla görevli olan davalı idarenin, kamu hizmetinin gereği gibi işlemesini sağlayacak organizasyonları yaparak yeterli araç ve gereçle donatılmış bina, tesis ve araçlarla hizmetin özelliğine uygun şekilde seçilen ve yetişmiş personelle hizmeti yürütmek yükümlülüğü konusunda hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece yaşanan olay nedeniyle davacının uğradığı zararların hizmet kusuru ilkesi uyarınca davalı idarece tazmin edilmesine karar verilmesi gerekirken, davacının makinenin emniyet panelini kendisinin kaldırdığı, kasti eyleminin illiyet bağını kestiği, bu nedenle davalı idarenin meydana gelen olayda kusur ya da kusursuz sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Daire Başkanlığı'nın … tarih ve E:…, K:… (… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…) sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, davanın görüm ve çözümünde yetkili olan …İDARE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE; kararın … İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.