22. Hukuk Dairesi 2014/15905 E. , 2015/28919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Van 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2012/584-2014/26
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek bakiye kıdem ile ihbar tazminatını; izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; ihale ile alınan hastane inşaat işinde davacının temizlik elemanı olarak çalıştığını, inşaat işinin bitmesi üzerine kıdem ve ihbar tazminat alacakları ödenerek iş sözleşmesinin sona erdirildiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda davalı vekili; 31.12.2014 tarihinde bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edildiğini itiraz için 2 hafta kesin süre verildiği halde 14.02.2014 tarihinde süre dolmadan önce mahkemece 13.02.2014 tarihinde karar verildiğini, bilirkişi raporuna karşı itiraz hakkının kullandırılmadığını ve savunma hakkının kısıtlandığını beyan etmiştir. Dosya içerisinde yer alan tebligata göre; bilirkişi raporunun 31.12.2014 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği ve iki hafta içinde bilirkişi raporuna itiraz edilebileceğinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz.
Yukarıdaki yazılı kanun maddeleri ile açıklamalardan anlaşılacağı üzere mahkemenin hukuki dinlenilme hakkını yerine getirdiği, adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın, "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36/1. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 27"ye göre davanın taraflar kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini de içermektedir. Ayrıca ispatın taraflar bakımından yalnızca bir yük olmasının ötesinde aynı zamanda bir hak olduğu unutulmamalıdır.
Hal böyle olunca hakkın ispatının usul kurallarına kaldığı gözetilerek, medeni yargılamanın amacının maddi hukuktan kaynaklanan sübjektif hakların korunması olduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin tam olarak uygulanmasında titizlik gösterilmesi gerekmektedir.
Açıklanan hususlar yerine getirilmeksizin, bilirkişi raporundaki itiraz süresi beklenmeden karar verilmesi, davalının savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde uygulama yapılması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.