21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1222 Karar No: 2018/5014 Karar Tarihi: 28.05.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1222 Esas 2018/5014 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2017/1222 E. , 2018/5014 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde usta öğretici sıfatıyla sürekli olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının 01/10/1991-22/05/1992, 05/10/1992-14/05/1993, 04/10/1993- 01/04/1994, 10/11/1997-30/05/1998 tarihleri arasında usta öğretici olarak kesintisiz geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalıya ait işyerinden 01/10/1991- 22/05/1992, 05/10/1992-14/05/1993, 04/10/1993-01/04/1994 10/11/1997-30/05/1998 dönemleri arasında işe giriş bildirgeleri ve çıkışlarla çalışmalarının bildirildiği, dairemiz 23.05.2013 tarih 2012/2274- 2013/10627 K sayılı bozma ilamı sonrası kurstaki diğer çalışanların dinlendiği imzalı ücret bordroları ve puantaj kayıtlarının dosya arasına alındığı anlaşılmaktadır. Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından uyuşmazlık dönemlerine ilişkin imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların hepsinin imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan bu aylardaki bildirilmeyen süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir. Yapılacak iş; davacının güncel hizmet cetveli getirtilerek, dava konusu yapılan çalışma döneminin tamamında, imzalı ücret bordrosu olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu kadar, imzalı ücret bordrosu olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde ise; bilirkişi tarafından puantaj kayıtlarına göre davacının aylık çalışma saati toplamının ayrıntılı olarak belirlenip bu sürenin 7,5 saate bölünerek davacının gerçek çalışma gün sayısının tespitinden sonra Kuruma bildirilen süre ile karşılaştırmasının yapılarak eksik bildirim olup olmadığına göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.