7. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16899 Karar No: 2016/11054 Karar Tarihi: 23.05.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/16899 Esas 2016/11054 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2016/16899 E. , 2016/11054 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili) vekili Av. ... Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, davalının işyerinde satış dağıtım elemanı olarak çalışırken tahsil ettiği paraları şirkete vermeyerek 30.000,00 TL şirketi zarara uğrattığından bahisle bu paranın tazminini talep etmiştir. Davalı, haksız ve asılsız davanın reddini istemiştir Mahkemece, davacının ... Hudut Alay Komutanlığından tahsil ettiği para ile Ceza evi İş Yurdu’na ait çeki tahsil ettiği halde şirkete teslim etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davalı , davacı işveren nezdinde çalışırken tahsil ettiği sabit olan bir miktar parayı işverene teslim etmediği gerekçesiyle bu parayı ödemeye mahkum edilmiştir. Ancak yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacı, şahsi hesabındaki para giriş çıkışını delil göstererek tazmin talepli dava açmıştır. Davalı bu paraların aile taşınmazlarının satışından elde edilen gelir olduğunu savunmuştur. Ceza yargılamasında yapılan bilirkişi incelemesinde vergi denetmeni bilirkişi “davacı şirketin defterlerini düzenli tutmaması ve evrakların düzenli olmaması nedeniyle davacının makbuz karşılığı müşteriden aldığı sabit olan miktarları davalıya verip vermediğinin anlaşılmadığını bu nedenle de zimmet hususunun sabit olmadığını” bildirmiştir. Bu rapor dikkate alındığında, davacı şirketin, yasal yükümlülüğü olan ticari defterlerini düzenli olarak tutmadığı, elemanlarından aldığı paraları makbuz karşılığı teslim almadığı, tahsil edilen paraların bankaya yatırılması sırasında açıklama yazılmadığı bu nedenle ticari defterlerinin lehe delil olamayacağı anlaşılmaktadır. Davalının savunması da yeterince araştırılmamıştır. Davalının hesabına yatan paranın hangi hesaptan virmanla aktarıldığı, bu hesabın kime ait olduğu, taşınmazların kaça satıldığı ödemelerle hesaba para aktarma tarihlerinin örtüşüp örtüşmediği hiç araştırılmamıştır. Yapılacak iş, davalının hesaptaki paranın kaynağına yönelik iddialarını detaylıca araştırıp, Tapu Sicil Müdürlüğünden taşınmazların satış evraklarını getirtmek, satış tutarının yatırılan paralarla örtüşüp örtüşmediğini, virman olarak davalının hesabına aktarılan paranın kimin adına kayıtlı hesaptan aktarıldığı, virman yapılan hesaba kim tarafından yatırıldığı , toplu olarak mı yoksa tahsilatlara uyumlu parça parça yatırılan paranın toplu olarak mı davalının hesabına aktarıldığını tespit ederek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.