10. Hukuk Dairesi 2014/5887 E. , 2014/12905 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Alacağın gerçek miktarı belli ve sabit ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün ise başka bir ifadeyle, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise; alacak likid olup, ( Prof. Dr. Ejder Yılmaz, İcra İnkar Tazminatı Açısından “Likid Alacak” Kavramı, Bankacılar Dergisi, Sayı 67, 2008, sayfa 85) icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 02.07.2012 tarih, 6352 sayılı Kanunun 11. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir.
Eldeki somut olayda; alacak miktarının likit olması sebebiyle, davacı Kurum lehine asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının beşinci bendinde yer alan; “Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,” cümlesinin, tamamen silinerek, hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine; "Asıl alacağın % 20"si oranında hükmedilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine" cümlesinin eklenmesine, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.