Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1016
Karar No: 2019/6713
Karar Tarihi: 24.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1016 Esas 2019/6713 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1016 E.  ,  2019/6713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2013/204 E- 2016/545 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 29/12/2017 tarih ve 2017/342 E- 2017/1401 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.10.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının davacı şirket nezdinde 11/09/2004 ila 15/10/2012 tarihleri arasında makine mühendisi sıfatı ile çalışarak müvekkili ile olan iş ilişkisini istifa suretiyle sonlandırdığını, davalının işten ayrılmasından sonra müvekkilinin iş yaptığı müşteri çevresiyle yakın bağlantılar kurarak haksız rekabet teşkil edecek şekilde iş ilişkisine girdiğini, davalının eylemlerinin 19/01/2012 tarihli "Rekabet Yasağı Sözleşmesi" hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, ancak ihtara rağmen davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerine devam ettiğini ileri sürerek, davalının sadakat yükümlülüğüne ve müvekkili şirketle akdettiği sözleşme hükümlerine aykırı, müvekkili şirketle açıkça haksız rekabet teşkil edecek nitelikteki eylemlerde bulunduğunun tespitine, davalının haksız rekabete konu faaliyetlerinin önlenmesi ve men"ine, hükmün ilanına, şimdilik 64.663,00 TL tazminatın ihtarın tebliğ edildiği 09/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin ticari yararı da zarara uğratıldığından ve itibarı zedelendiğinden 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiillerin vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz ve talep edilen cezai şart tutarının da hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, taraflar arasında imzalanan rekabet yasağı sözleşmesinin BK"nın 348 ve devamı maddelerinde belirlenen koşullara uygun olduğu, davalının sanayi alanında başarılı bir mühendis olması nedeni ile süre olarak öngörülen 10 yılın davalının ekonomik geleceğini tehlikeye sokacak nitelikte olmadığı, davalının davacı şirketin müşteri portföyünde bulunan Cano Çetinkaya ve Karşıyaka Belediyesi ile haksız rekabet oluşturacak iş ilişkisine girdiği, rekabet yasağı sözleşmesinin ilgili maddesi uyarınca son alınan brüt maaşın 10 katı kadar cezai şart uygulanabileceği, davalının bu şekli ile yapılan hesaplamada sürenin uzunluğu, davalının rekabet etme yasağını çiğneyerek elde ettiği menfaat ve mahvına yol açmayacak ölçüde bir hakkaniyet indirimi olarak % 30 oranında indirim yapılarak 42.793,80 TL cezai şart istenebileceği, davacının manevi tazminat talebi harcını karşılamadığı, karşılasa dahi manevi tazminat için gerekli olan yaşanan olaydan duyulan elem ve ızdırap koşulunun davacının şirket olduğu ve yapılan iş gözetilerek yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının haksız rekabetinin tespiti ile 42.793,80 TL"nin 09/03/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; rekabet yasağına ilişkin sözleşmede yer alan 10 yıllık süre şartının başta Anayasa ile teminat altına alınmış temel haklardan biri olan "Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti"ne aşırı bir sınırlama getirdiği, ayrıca sözleşmede yer alan coğrafi alan sınırlamasının da Ege ve Marmara Bölgesini kapsaması nedeniyle geniş bir alana yayıldığı, yine sözleşmede yer alan "işverenin müşterileri ve müşteri olmaları ihtimali bulunan şahıs ve/veya şirketlerle işveren çalışanları ile kendi adına doğrudan veya dolaylı olarak ticari bir ilişki tesis etmeyeceği ve/veya mevcut ticari ilişkilerini sona erdirmeleri konusunda herhangi bir telkinde bulunmayacağı" şeklindeki kısımda geçen "müşteri olma ihtimali"ne ilişkin şartın da belirsiz bir nitelik taşıdığı, bu durumda hem süre, hem coğrafi alan hem de içerik olarak davalı aleyhine çok ağır ve belirsiz şartlar koyan, iş akdinin devamı sırasında imzalatılan bu sözleşmeye geçerlilik tanınarak uygulanmasının davalının Anayasal bir hak olan "Çalışma ve Sözleşme Hürriyetini" ağır şekilde kısıtlayarak, iktisaden mahvına sebebiyet vereceği, bu nedenle kabul edilebilir ve makul ölçüleri aşan sözleşme hükümlerinin öncelikle çalışma özgürlüğüne, akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere ve özel olarak da 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 349. maddesinde belirtilen, rekabet memnuiyetinin ancak işçinin iktisadi istikbalinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, mahal ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dâhilinde şart edilmiş ise muteber olduğu yönündeki düzenlemeye aykırı olduğundan davaya konu sözleşme hükmünün geçersiz olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının tüm taleplerinin reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai şat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    6101 sayılı TBK"nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 4. maddesi, “Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır” hükmünü haizdir. Taraflar arasındaki 19/01/2012 tarihli sözleşmede iş akdinin sona ermesinden sonrası için rekabet yasağının düzenlenmiş olması nedeniyle, iş akdinin sona erdiği 15/10/2012 tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK"nın 444. ve 445. maddelerinin tatbik edilmesi gerekecektir.
    Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede 10 yıllık rekabet yasağı süresi öngörülmüş, rekabet yasağının geçerli olacağı yer Kemalpaşa ilçesi başta olmak üzere Ege ve Marmara Bölgesi dahilindeki il ve ilçeler olarak belirlenmiştir. TBK"nın 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer ve zaman sınırlaması öngörüldüğü gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında da mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir.
    Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki 19/01/2012 tarihli sözleşmenin 6098 sayılı TBK"nın 445/2. maddesi çerçevesinde değerlendirilip, tartışılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince, yazılı gerekçelerle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ : (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/10/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava, işçinin rekabet etme yasağına aykırılığa dayalı cezai şart istemine ilişkindir.
    Ceza koşulunun kendisi başlı başına bir borcun konusu değildir. Ceza koşulu, daima ifası gereken bir asıl borcun varlığını arar. Zira ceza koşulu, borçlunun borca uygun davranmasını temin eden bir tür güvencedir. Yine ceza koşulu asıl borca bağlı (fer"i) nitelikte bir borç doğurur.
    Ceza koşulu TBK. m. 179"da (Eski BK. m. 158) düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ceza koşulunun türleri, seçimlik ceza koşulu, ifaya eklenen ceza koşulu ve ifa yerine ceza koşulundan (Dönme cezası) ibarettir. Bu genel düzenlemenin yanında BK. m 351/2"de (yTBK. m. 444/2) dönme cezası özel olarak düzenlenmiştir. Bu BK. m. 351/2, (YTBK 444/2) aynı Yasa"nın 158 (YTBK m. 179) maddesine bir aykırılık oluşturur. Sözleşme cezası burada da madde 158"de (YTBK m. 179) olduğu gibi, kural olarak, ödenmesi ile akitten cayma hakkını verir. Ne var ki madde 158"in(YTBK m. 179) aksine, madde 351/2 (YTBK m. 444/2) gereğince ifayı yada sözleşme cezasını talep etmek isteyip istemediğini alacaklı seçemez. Aksine işçi sözleşme cezasını ödeme ile rekabet yasağından kendisini kurtarabilir (Becker, Herman, İsviçre Borçlar Kanunu Şerhi, Yargıtay Yayınları, sayfa 577).
    İşveren ancak, işçinin kusurunu ve uğradığı zararı kanıtlayarak BK m. 351/1 (YTBK m. 444)uyarınca zararının tazminini isteyebilir.
    Bu nedenlerle, kararın yukarıdaki gerekçeyle onanması görüşünde olduğum için çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.

    KARŞI OY

    Usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına onanması gerektiğinden aksi yöndeki Daire bozma gerekçesine katılmıyorum.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi