Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/3375 Esas 2016/4727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3375
Karar No: 2016/4727
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/3375 Esas 2016/4727 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava dilekçesinde babalığın tespiti istenmiş ve mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir ancak temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Karar ONANMIŞTIR.
Karşı oyda ise davanın daha önce açıldığı ancak hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle reddedildiği belirtilmiştir. Ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesinin (2.) ve (4.) fıkralarında yer alan hak düşürücü sürelerle ilgili hükümleri çocuk bakımından yürürlükten kaldıran iptal kararlarının davalara geriye yürümediği ve kesin hükme bağlanmış olan davaları tekrar görülebilir hale getirmediği ifade edilmiştir. Bu nedenle, davanın kesin hükmün varlığı sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı olarak usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 303. maddesinin (2.) ve (4.) fıkraları
- Anayasa m.153/5
- 6216 sayılı kanun m.66/2
- HMK m.115/2
18. Hukuk Dairesi         2016/3375 E.  ,  2016/4727 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı tarafından, aynı davalıya karşı 1988 yılında açılan babalık davası, "hak düşürücü süre geçtiği” gerekçesiyle reddedilmiş, karar kesinleşmiştir. Hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına dayanan ret kararı, usule ilişkin bir karar olmayıp, doğmuş olan hakkın kanunda gösterilen süre içinde hak sahibi tarafından kullanılmamış olması sonucu, ilerde bir daha istenemez şekilde tamamen kaybedildiğini (düştüğünü) tespit eden, davanın esasıyla ilgili bir karardır ve "hakkın kaybedildiğine" kesin hüküm teşkil eder. ... "nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 303"ncü maddesinin (2.) ve (4.) fıkralarında yer alan "hak düşürücü" sürelere ilişkin hükümlerini çocuk bakımından yürürlükten kaldıran 27.10.2011 tarihli 71-143 sayılı ve 15.03.2012 tarihli 116- 39 sayılı iptal kararları, daha önce verilmiş ve kesin hükme bağlanmış olan davalara etkili değildir. Başka bir ifade ile iptal kararları geriye yürümez. (Anayasa m.153/5, 6216 s. K. m.66/2) Aksinin kabulü, iptal kararlarından önce hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddedilip kesinleşmiş olan bütün davaları tekrar görülebilir hale getirir. Bu ise, kazanılmış hakları ve hukuki istikrarı bozar. Bu bakımdan davanın "kesin hükmün varlığı" sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı olarak usulden reddine (HMK. m. 115/2) karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyorum. 22.03.2016











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.