8. Ceza Dairesi 2018/7654 E. , 2019/5951 K.
"İçtihat Metni" Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1, 31/2 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.200,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezaladırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.04.2016 tarihli ve 2014/573 esas, 2016/233 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun"un 151/1, 31/2 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.200,00 Türk Lirası adlî para cezası cezaladırılmasına ilişkin Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2017 tarihli ve 2017/119 esas, 2017/368 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.02.2018 tarihli ve 2017/3429 esas, 2018/1171 karar sayılı ilamında yer alan "...Sanıkların eyleminin kablo çalmaya yönelik olduğu, katılan kuruma ait kablonun kesilmeksizin hırsızlık suçunun oluşabilmesinin mümkün bulunmadığı, kablo kesme şeklindeki eylemin hırsızlık suçunun zorunlu unsuru bulunduğu, bu eylemin ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı anlaşıldığından sanıkların beraatlarına yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir..." şeklindeki açıklamalar karşısında, suça sürüklenen çocuğun 4 tane elektrik kablosunu keserken bekçi tarafından yakalanmasından ibaret somut olayda; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçunun yanı sıra ayrıca mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, suç konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Kayden 23.04.2001 doğumlu olup, aynı zamanda karar celsesi de olan 10.07.2017 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 185/1. maddesi gereğince duruşmanın kapalı yapılarak hükmün de kapalı oturumda açıklanması gerektiği halde buna aykırı olarak açık yargılama yapılarak karar verilmesinde,
3- Kayden 23.04.2001 doğumlu olup, suçun işlendiği 16.08.2013 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki davaya, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26/1. maddesi uyarınca, Çocuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmemesinde veya davaya Çocuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmamasında,
S/2
4- Suça sürüklenen çocuk ... ile diğer suça sürüklenen çocuk arasında menfaat çatışması bulunduğunun anlaşılması karşısında, her iki suça sürüklenen çocuğun müdafiiliğinin de aynı avukatın üstlenmesinde,
5- Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiili işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaksızın ve bu hususa ilişkin kararda gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.05.2018 gün ve 2018/2410 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06.06.2018 gün ve KYB/2018-48776 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hırsızlık suçunun konusunun elektrik kablosu olması karşısında, kabloya zarar verilmesinin ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı, eylem bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilerek, mala zarar verme suçundan açılan dava nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Suçun işlendiği 16.08.2013 tarihinde 18 yaşından küçük bulunan suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26/1. maddesi uyarınca, Çocuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden 5271 sayılı CMK.nın 3 ve 5. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosyanın Çocuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi veya davaya Çocuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Suça sürüklenen çocuk ..."nın nüfus kaydına göre 23.04.2001 doğumlu olup, suç tarihi itibarıyla 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle hakkında duruşmaların kapalı yapılarak hükmün de kapalı oturumda açıklanması gerektiği halde 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılması,
4- Suça sürüklenen çocuk ... ve diğer suça sürüklenen çocuk Ahmet Demirci arasında menfaat çatışması bulunduğu halde, 5237 sayılı Kanun"un 152. maddesine aykırı şekilde, suça sürüklenen çocuklara ayrı savunman atanmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması,
S/3
5- 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmamasında veya aynı maddenin 3.fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesinin kararda gösterilmemesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Kütahya 4.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10.07.2017 gün, 2017/119 esas, 2017/368 sayılı kararının CMK.nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuğa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmaması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan CMK.nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, 1 no.lu bozma nedenine göre diğer kanun yararına bozma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.