4. Ceza Dairesi 2017/18714 E. , 2017/20995 K.
"İçtihat Metni"Sair tehdit suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1. maddesi uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2011 tarihli ve 2010/98 esas, 2011/159 iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 08.08.2017 gün ve 94660652-105-16-13665-2016-KYB sayılı istemleri, ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/08/2017 günlü ve 2017/49541 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesince sanığın eyleminin TCK"nın 106/1-2. maddesi kapsamında basit tehdit olarak kabul edilmesi karşısında, bu suçun takibinin şikayete bağlı olması ve müşteki ...."ın sanık hakkında şikayetçi olmadığını bildirmesi nedeniyle, kamu davasının düşürülmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde,
2-5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" şeklindeki düzenleme gereğince, suçun işlendiği 10/12/2009 tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır,
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında tehdit suçundan açılan davada sanığın eyleminin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2 maddesi uyarınca sair tehdit suçu kapsamında bulunduğu kabul edilerek 106/1-2 madde uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2011 tarihli kararına ilişkin dosyada, müşteki ...."ın sanık hakkında şikayetçi olmadığını bildirmesi nedeniyle, kamu davasının düşürülmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde ve 5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" şeklindeki düzenleme gereğince, suçun işlendiği 10/12/2009 tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden kararının kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... hakkında tehdit suçundan açılan davada sanığın, müşteki ...."ın çalıştığı bara geldiği, müştekinin temizlik nedeniyle içeri alamayacağını söylemesi üzerine, sanığın "barı yaksak ne olur, kaybedecek bir şey yok" diyerek işlediği kabul olunun tehdit eyleminin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2 maddesi uyarınca sair tehdit suçu kapsamında bulunduğu kabul edilerek 106/1-2 madde gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, atılı suçun takibinin şikayete tabi olup, müşteki ...."ın 10/02/2011 günlü oturumda sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini ifade ettiği halde şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşürülmesine kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2011 tarihli ve 2010/98 esas, 2011/159 iş sayılı kararına karşı yapılan (1) no lu kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamedeki (1) no lu düşünce yerinde görüldüğünden; Mustafakemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2011 tarihli ve 2010/98 esas, 2011/159 sayı ile verilip kesinleşen kararın BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak verilen CEZANIN KALDIRILMASINA, ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
Bozma nedeni ve karar içeriği karşısında, tebliğnamenin (2) no lu bozma istemi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, 28/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.