Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/10503
Karar No: 2021/3035
Karar Tarihi: 30.09.2021

Danıştay 2. Daire 2021/10503 Esas 2021/3035 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/10503
Karar No : 2021/3035

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı / …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem :Dava; mülkiyeti Muratpaşa Belediye Başkanlığına ait olan ve kira sözleşmesi uyarınca davacı tarafından otopark olarak işletilen taşınmazın on gün içinde boşaltılması, aksi taktirde 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca tahliyesinin sağlanacağı hususunun davacıya bildirilmesine ilişkin … gün ve … sayılı Muratpaşa Kaymakamlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının kira sözleşmesine aykırı eylemlerde bulunduğunun tespiti üzerine kira Sözleşmesinin feshedildiği, fesih işlemine karşı davacı tarafından Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davanın reddedilmesi üzerine, davacıya taşınmazı tahliye etmesi için süre verildiği halde tahliye etmemesi üzerine tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kira sözleşmesinden doğan sorumluluğunu yerine getirdiği, kira sözleşmesinin feshinin hukuka aykırı olduğu, belediyeler tarafından yapılan kira sözleşmelerinden doğan ihtilaflarda adli yargının görevli olduğu ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Ikinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY: (X)
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesinde “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin ( 5018 sayılı kanunu katma bütçe kaldırılmış ve bu kapsamda yer alan kamu idareleri; idari ve malî statüsüne göre genel bütçeli ya da özel bütçeli olarak belirlenmiştir.) özel idare ve belediyelerin kiralanması işlerinin bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütüleceği”;
75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine” fuzuli şagilin idari yoldan tahliye edileceği;
Öte yandan,13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasında ise; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi hükümlerinin belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Orta malları ve kamu hizmeti niteliğindeki etkinliklerin konusu ve aracı olan “Kamu malı” ile; kamu hizmetlerinin yürütülmesinde doğrudan doğruya bir rol oynamayan ve yalnız sağladıkları gelir nedeniyle, dolaylı olarak, kamu yararını sağlayan, kural olarak özel hukuka tâbi ”Devletin özel malı” nın kiraya verilmesi ve tahliyeleri; özel şahıslara ait taşınmaz mallardan farklı olarak, kamu hukukunun belirlediği usule göre yapılmaktadır. Her ne kadar, kiracının belirlenmesi, kamu hukukunun belirlediği usule göre yapılmakta ise de tarafların yaptıkları kira sözleşmesi özel hukuk hükümlerine tabi olmakta, idare kiralayan sıfatını almaktadır.
Farklı kararlar da bulunmakta ise de; yargısal içtihatlar karşısında, kira sözleşmesinin gerçekleşmesine kadar olan, başka bir anlatımla ihale aşamasından kaynaklı; ihalenin iptal edilmesi, ihale şartnamesinin de yer alan kuralların belirlenmesi, … gibi uyuşmazlıklar idare hukuku alanında kalmakta ve idari yargı denetimine tabi olmakla birlikte; ihale kararının takiben, idare ve kiracı arasında kira sözleşmesinin kurulmakta, kira sözleşmesi, özel hukuk alanında kalmakta, idare kiralayan sıfatını almakta ve kira sözleşmesine dayalı uyuşmazlıklar adli yargının görev alanında bulunmaktadır. Başka bir anlatımla, 886 sayılı Kanun’un uyarınca yapılan kira sözleşmesinin hangi tarihte sonlanmış olduğuna ve kiracılık ilişkisinin devam edip etmediğine ilişkin davalar, adli yargıda karara bağlanmaktadır.
Bu itibarla, 2886 sayılı Kanun’un uyarınca yapılan kira sözleşmesinin sona erdiği nedeniyle anılan Kanun’un 75. maddesi uyarınca tesis edilen tahliye işleminin iptali istemiyle idari yargıda açılan davada; kira sözleşmesinde gösterilen sürenin, uyuşmazlığın çözümünde belirleyici olacağı; kira sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülen iddiaların idari yargıda incelenemeyeceği, ancak davacı tarafından, kiracılığının sürdüğü yolunda adli yargıda açılmış bir dava var ise bu davanın bekletici mesele olacağı; verilen kararın ise kira sözleşmesinin taraflarını bağlayacağı, tarafların sözleşme serbestisi kapsamında kurulmuş oldukları hukuki tasarruf olan kira sözleşmesinin sürüp sürmediğini belirleyeceği, bu karar sonucuna göre tahliye işleminin sonuçlandırılacağı açıktır.
Konuya ilişkin kararlar incelendiğinde; 2886 Sayıl Kanun uyarınca yapılan kira sözleşmelerinden sonra, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın, 6570 sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu'na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek adli yargıda dava açarak, gerekse mülkiye amirinden, kiralananın, 6570 sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu'na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman mülkiye amirinden tahliyesini isteyebileceği (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06/04/2021 tarihli E:2021/2183, K: 2021/3667 ); Mahkemece, sözleşmenin dayanağını oluşturan ihalenin yürütmesinin durdurulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bir kira sözleşmesinin feshi, mahkeme kararı, tarafların birbirine uygun fesih bildirimi veya kiralananın yok olması ile mümkündür. İhalenin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi doğrudan sözleşmenin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmayacağı (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 18.11.2015 tarihli E: 2015/6743, 2015/10042); kararlarının verildiği;
Usulüne uygun düzenlenen kira akdinin tek yanlı karar ile feshi söz konusu olamayacağı Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarihli E: 2015/4208 ,K: 2016/637); Kira sözleşmesinin yapılması ile birlikte, sözleşmenin taraflarının özel hukuk alanına girmesinden sonra Yargıtay’ın ihale aşamasına ilişkin idareden kaynaklı kira sözleşmesi feshinin “iyi niyet kurallarına ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 06.04.2021 tarihli, E: 2017/(6)3-2641, K:2021/411 ) gerekçeli ısrar kararının ise onandığı görülmektedir.
Görevli yargı yerince verilen bu karalar ışığında, kiralama öncesi idareden kaynaklı kusurlara dayalı ortaya çıkan aykırılıkların, kira sözleşmesini geçersiz kılmadığı yolunda içtihadın oluştuğu anlaşılmaktadır
2886 sayılı Kanun kapsamında bulunan taşınmaz malın kiralanması usulünün anılan Kanun uyarınca öngörülen ihale yöntemi ile yapılması gerekirken, kiralamanın idarece bu yönteme uyulmadan yapılması ya da 2886 sayılı Kanun kapsamında olan bir taşınmazın, kiralanması usulünün belirlendiği başka bir düzenleme uyarınca kiralandıktan sonra, 2886 sayılı Kanun 75. maddesi uyarınca kiracının tahliyesinin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği hususunun ayrıca incelenmesi gereklidir.
Taşınmaz mal kiralamasına ilişkin olarak, 2886 sayılı Kanun dışındaki diğer düzenlemedeki tahliye hükümlerinin, yürürlükte oldukları sürece hüküm doğuracakları, bu düzenlemeler uyarınca akdedilmiş kira sözleşmeleri uyarınca kiracı olanların, yine kira sözleşmesi yapılırken tabi oldukları kurallara göre, taşınmazdan tahliye edilebilecekleri kuşkusuzdur.
Öte yandan, 2886 sayılı Kanun 75. maddesinin, diğer kanun hükümlerini aşan bir sonucu olduğuna ilişkin herhangi bir özel düzenleme bulunmadığı gibi; taşınmazın vasfından yola çıkılarak, taraflar arasında kurulmuş kira sözleşmesi aşılmak suretiyle, tahliye usulü tespitine de imkan bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta; belediye ile davacı arasında, 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu'na göre yapılmış bir ihale olmaksızın, özel hukuk hükümleri uyarınca, kira sözleşmesi yapıldığı, daha sonra belediyenin bu kira sözleşmesini tek taraflı iradesi ile sonlandırılarak, 2886 sayılı Kanun 75. maddesi uyarınca, taşınmazın tahliyesinin davalı idareden istenildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kira sözleşmesinin özel hukuka tabi kurallar çerçevesinde akdedilmesi karşısında, tahliyenin de bu çerçevede gerçekleştirilebileceğinden; 2886 sayılı Kanun uygulanmak suretiyle yapılmayan kira sözleşmelerine dayalı olarak, 2886 sayılı Kanun uygulamasına ilişkin olan, 75. madde uyarınca tesis edilen tahliye işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi