Esas No: 2018/9062
Karar No: 2021/4774
Karar Tarihi: 30.09.2021
Danıştay 4. Daire 2018/9062 Esas 2021/4774 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9062
Karar No : 2021/4774
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, hakkında yapılan inceleme sonrası düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2012 yılı için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve …sayılı vergi tekniği raporuna istinaden 2012 yılı için davacı hakkında düzenlenen … sayılı vergi inceleme raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacı tarafından gerçekleştirilen ihracatların faturalı olması, söz konusu ihracatların davacı adına açılmış ihracat beyannameleri ile yapılıyor olması ve ihracatların gerçekleşerek yurt içine döviz girişinin sağlanması, ortada öncelikle bir vergi kaybı olmaması, tarhiyatın eksik inceleme ve araştırmaya dayanmış olması gibi hususlar dikkate alındığında tapelerin tek başına delil olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olarak düzenlendiği belirtilerek kararın temyizen bozulması gerekitği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 30. maddesinin 1. fıkrasında, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, 30. maddesinin 4. bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hali re’sen tarh nedeni olduğu; 134. maddesinin 1. fıkrasında da, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgelerin, sahte belge olduğu belirtilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu belirtilmiş, gelir ise bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak tanımlanmış; "Gelirin Unsurları" başlıklı 2. maddesinde, gelire giren kazanç ve iratlar arasında ticari kazançlar da sayılmış, gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi benimsenerek matrahın, re'sen takdir yoluyla belirlenmesi gereken hallerde dahi gerçek gelire en yakın gelire ulaşılması amaçlanmış, 37. maddesinin 1. fıkrasında; ticari kazanç, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazanç olarak tarif edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2011 yılı hesaplarının gelir vergisi yönünden incelenmesi neticesinde hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda; davacının, tekstil ürünleri alım satımı ile iştigal ettiği, yapmış olduğu telefon görüşmelerinden (tapelerden) yola çıkılarak davacının gerçekte ihracatçı firma olmadığı, aracılık faaliyeti ile iştigal ettiği, kargoculuk kapsamında ihracını yaptığı tekstil ürünlerinin depolarda toplandığı, depolarda ise mallara etiketler yapıştırılarak yurtdışındaki gerçek müşterilerin kodlandığı, bu malların daha sonrası … Imp. Exp. (Cezayir) ve … İnternational (Tunus) adlı transit taşımacılık yapılan firmalara gönderildiği, yurtdışında mukim müşteriye satışı gerçekleştiren bu nedenle ihraç ettiği gibi görülen bir kısım malların asıl göndericisinin … olmadığı, aracılık yapmak suretiyle bu faturaların düzenlendiği, ayrıca stok fazlası gözüken firmalardan fatura temin edilerek ihraç edilen mallar için kullanıldığı, ihraç ettiği malları ihraç kayıtlı olarak veya yurtçi mal alışı olarak temin ettiği, gerek ihraç kayıtlı gerekse yurt içinden temin edilen bu eşyaların üreticileri hakkında raporun yazıldığı tarih itibarıyla her hangi bir olumsuz tespit veya raporun olmadığı, alım ve satımların karşılıklı olarak uyumlu olduğu, ancak satış faturalarının malın gerçek alıcısı olan yurtdışında mukim yolcu/turist/tüccar yerine malın gerçek alış-satışı ile hiçbir ilgisi bulunmayan transit taşımacılık yapan firmalara düzenlenmesi nedeniyle sahte belge olarak kabul edildiği tespitlerine yer verilmiş, dava konusu tarhiyatın dayanağı … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, … tarih ve … sayılı fatura bedeli 171.457,20 TL olduğu halde 17.993,46 TL olarak kaydedilmek suretiyle aradaki farkın kayıt dışı bırakıldığının davacının ifadesi ile de kabul edildiği ve davacı hakkında yapılan fiziki takip neticesinde, Gümrük Başmüfettişince hazırlanan raporda, …'in yurtdışı müşterilerine satılan mallara ilişkin yükleme ve ihraç aşamalarının davacı uhdesinde gerçekleştirildiği halde … Giyim Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. ve ... Tekstil Konfeksiyon Medikal San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına yurtdışı satış faturası düzenlenerek bu şirketlerin dahilde işleme izin belgesi kapsamındaki ihracat taahhüdünün kapatıldığının ve bunun neticesinde …'in 800.514,94 TL üzerinden hesaplanacak %10 kârlılık esas alınarak 80.051,49 TL'lik ticari kazancını beyan dışı bıraktığı hususlarının tespit edildiği belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgelerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, davacının sahtecilik ve hayali ihracat fiillerini gerçekleştirmek üzere örgütsel bir yapı oluşturduğu ve gerçek anlamda ihracat yapmadığı, aracılık faaliyetiyle iştigal ettiği, bu nedenle ihraç ettiği gibi görülen bir kısım mallar için düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu, esas itibariyle ihracat işleminde kullanılan malların davacının kargoculuk faaliyeti kapsamında piyasadan faturasız olarak toplanıldığı ve başka bir firmanın ihracat taahhüdünü kapatmak üzere kullanıldığı, dolayısıyla hasılatın kayıt dışı bırakıldığı anlaşılmış olup, cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 30/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.