Esas No: 2018/2721
Karar No: 2021/4440
Karar Tarihi: 30.09.2021
Danıştay 10. Daire 2018/2721 Esas 2021/4440 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/2721
Karar No : 2021/4440
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının maliki olduğu, Kayseri ili, Yeşilhisar ilçesi, ...Mahallesi, ...Mevkii, ...pafta, ...ada, ..., ..., ...ve ...parsel sayılı taşınmazları da kapsayan alanda 25/07/2011 tarih ve 2011/2086 sayılı mülga Bakanlar Kurulu kararı uyarınca yapılan arazi toplulaştırmasına ilişkin işlemin davacının taşınmazlarına dair kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; toplulaştırma işleminin Bölge Müdürünün teklifi ve Genel Müdürün onayı ile kesinleşeceği, olayda ise bu mahiyette davalı idarelerce tesis edilmiş, idarî davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmadığı, bu nedenle de davanın esasının incelenmesinin hukuken olanaklı olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ...İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu toplulaştırma işleminin kesinleştiği, aynı işleme ilişkin derdest davaların mevcut olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :
Davalı ...Genel Müdürlüğü tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı ...Bakanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği kurala bağlanmıştır.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 17. maddesinde, arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahasının belirlenerek uygulanacağı ve toplulaştırma çalışmaları ile ilgili usûl ve esasların tüzükle düzenleneceği hükümlerine yer verilmiştir.
Bu Kanun dayanak alınarak çıkarılan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzük'ün "Yeni parselasyon planlarının askıya çıkarılması ve onaylanması" başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında, "...proje idaresince arazi derecelendirmeleri esas alınarak yapılan veya yaptırılan yeni parselasyon planı ve yeni mülkiyet listeleri mahallinde on beş gün süre ile askıya çıkarılarak ilan edilir. Arazi malikleri ve diğer ilgililer ilan süresinin bitiminden itibaren on beş gün içinde proje idaresine itiraz edebilirler, itirazlar en geç otuz gün içinde karara bağlanır. Yeni parselasyon planı ve yeni mülkiyet listeleri Bakanlığın onayı ile kesinleşir." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasamızın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı, kullanma (usus), yararlanma (fructus) ve tasarrufta bulunma/yok etme (abusus) yetkilerini içermekte olup, taşınmazların el değiştirmesi sonucunu doğuran toplulaştırma işleminin, mülkiyet hakkının içerdiği yetkilerin kullanılmasını ortadan kaldıracağı, dolayısıyla mülkiyet hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olduğu açıktır.
Bu itibarla, ilgililerin mülkiyetinde bulunan taşınmazları kullanamama sonucunu doğurma ihtimali olan toplulaştırma işlemlerinin her aşamasının idari yargı denetimine açık tutulması, hukuki güvenlik ve hukuk devleti ilkelerinin bir gereğidir.
Her ne kadar yukarıda aktarılan mevzuat gereği parselasyon planları askıya çıkarılmakta ve askı süresi içinde yapılan itirazların haklı bulunması halinde yeniden plan hazırlanarak ikinci ve/veya üçüncü askı süreci başlatılmakta ise de; bu itirazlar tek başına dava konusu parselasyon planlarını kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmaktan çıkarmamaktadır. Başka bir anlatımla, parselasyon planının dava konusu edilme sebebinin, plana konu bölgenin “uygulama alanı” olarak belirlenmesine, dolayısıyla planın bütünüyle ortadan kaldırılmasına yönelik olması veya dava dilekçesinde yer alan parselasyon planına yönelik itirazların askı süreçlerinin sonucunda da uygun bulunmaması hallerinde söz konusu planların dava konusu edilen yönleri bakımından kesin ve icrai niteliğinde değişiklik meydana gelmemektedir. Bu bakımdan, belirtilen hallerde askı süresi içinde parselasyon planlarına itiraz edilmiş olsa dahi -itirazlar kabul edilmediği sürece- bu durum, planın kesin ve icrai niteliğini davacılar yönünden değiştirmediği gibi parselasyon planına karşı dava açılması için askılar sonucunda nihai halini almasının beklenmesine de gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, parselasyon planlarına karşı açılan davalarda, Mahkemece öncelikle dava konusu plana yapılan itirazların kapsam ve niteliğinin irdelenerek planın belirli kısımlarına mı yoksa tümüyle bölge seçimine yönelik mi itiraz edildiğinin ortaya konulması, ardından planla ilgili nihai durum araştırılarak plana yapılan itirazlar sonucunda davacıların talebine uygun bir değişiklik yapılıp yapılmadığının saptanması, davacıların talebi doğrultusunda bir değişiklik yapılmamış olması halinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
İtirazlar sonucunda davaya konu parselasyon planında davacıların talebine uygun bir değişiklik yapılmış olması halinde, Mahkemece, değişikliğin kapsam ve niteliği ile davanın konusu göz önünde bulundurularak, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceği gibi, değişikliğin dava konusu planın yargısal denetimini yapmayı engelleyecek şekilde olması ve dilekçedeki itirazların nihai plana karşı açılacak davada değerlendirilecek hususlar haline gelmesi durumunda, dava konusu işlemin kesin ve icrai niteliğini yitirdiği gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine de karar verilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince, toplulaştırma işleminin bölge müdürünün teklifi ve genel müdürün onayı ile kesinleşeceği, davalı idarelerce tesis edilmiş, idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir işlem bulunmadığı belirtilerek davanın reddine, Bölge İdare Mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davanın açıldığı tarih itibarıyla toplulaştırma sürecine ilişkin herhangi bir ilan yapılıp yapılmadığı ve toplulaştırma işleminin hangi aşamada olduğunun araştırılarak net bir şekilde ortaya konulmadığı, eksik incelemeye dayalı karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, gerekli bütün bilgi ve belgelerin dosyaya ibrazının sağlanması suretiyle, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak, söz konusu arazi toplulaştırması işleminin bulunduğu aşama itibarıyla idari davaya konu olabilecek nitelikte olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra davacının istinaf başvurusu hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca verilen davanın reddi yönündeki .... İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın reddine ilişkin ....... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 30/09/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...günlü; E:..., K:...sayılı kararı usul ve yasaya uygun olup, onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyoruz. 30/09/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.