Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5526
Karar No: 2021/3293
Karar Tarihi: 03.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/5526 Esas 2021/3293 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2019/5526 E.  ,  2021/3293 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 3. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı işverenliğin kamu hukuku tüzel kişisi olup müvekkili de kamu işçisi olduğundan 6772 sayılı Kanun uyarınca ilave tediye ücretlerinin ödenmesi gerektiği halde ödenmediğini, ayrıca davalı işyerinde Koop-İş Sendikası ile akdedilmiş bir Toplu İş Sözleşmesi bulunmasına rağmen müvekkiline bireysel iş sözleşmesi imzalatılarak tüm özlük hakları ve ücretlerinin bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre ödendiğini, 6356 sayılı Kanun uyarınca bireysel iş sözleşmelerinin Toplu İş Sözleşmesine aykırı maddeleri olması halinde, Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin uygulanması ve bireysel iş sözleşmesinin de işçi lehine olan hükümlerinin uygulanması gerekmesine rağmen müvekkiline Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan ikramiye bir kısım sosyal yardımların ödenmediğini ileri sürerek, ilave tediye ile ikramiye ve bir kısım sosyal yardım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davaya cevap vermemiş; yargılama aşamasındaki beyanlarında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2017 tarihli Esas, 2016/3 ve Karar 2017/4 karar sayılı içtihadı uyarınca davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davalı taraf temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı işçinin davalıya ait işyerinde halen çalışmakta olup, talep edilen dava konusu alacağın varlığının tespitinin geleceğe sirayet edeceğinin ve buna bağlı olarak davacının talep ettiği miktarın kesinlik sınırı kapsamında kalmadığının anlaşılmasına göre, davalı temsilcisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında ilave tediye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, 14.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ile kurulmuştur. Kanun"un 1. maddesinde, kanunun amacının, “fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan vatandaşlar ile gerektiğinde her ne suretle olursa olsun Türkiye"ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere yardım etmek, sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmek” olduğu belirtilmiştir.
    Kanun"un 7. maddesine göre ise “Bu Kanunun amacına uygun faaliyet ve çalışmalar yapmak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdî ve aynî yardımda bulunmak üzere her il ve ilçede sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları kurulur.” Aynı maddede, anılan vakıfların karar organı olan mütevelli heyetlerinin nasıl teşekkül edeceği ayrıntılı olarak ifade edilmiştir. Maddenin son fıkrasında da, vakıf senetlerinin, mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından Medeni Kanundaki hükümlere göre tescil ettirileceği ifade edilmiştir. Öte yandan vakıflar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 101 ve devamı maddeleri ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nda düzenlenen özel hukuk tüzel kişileridir. Ancak 14.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3294 sayılı Kanun ile kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, uzun bir süre başbakanlığa bağlı şekilde idare edilmiş, ancak 09.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5263 sayılı Kanun ile ihdas edilen “Fon Kurulu” tarafından yönetilmesi öngörülmüştür.
    Bugün yürürlükte bulunmayan 5263 sayılı Kanun"un beşinci maddesinin birinci fıkrasına göre “Fon Kurulu, Başbakanın görevlendireceği Bakanın başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının müsteşarları ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürü ve Vakıflar Genel Müdüründen oluşur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasında da, Kurulun sekretarya hizmetlerinin Vakıflar Genel Müdürlüğünce yerine getirileceği ifade edilmiştir.
    Daha sonra ise, 08.06.2011 tarihinde yürürlüğe giren 633 sayılı T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı"nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 5263 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü anılan Bakanlık bünyesinde teşkil edilmiştir.
    Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu da 633 sayılı KHK"nın 34. maddesinde yeniden düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasında Kurulun “Bakanın başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı, Müsteşar, İçişleri, Maliye ve Sağlık bakanlıklarının müsteşarları ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürü ve Vakıflar Genel Müdürü"nden oluşacağı belirtilmiş ve ikinci fıkrada da Kurulun toplanma zamanları düzenlendikten sonra aynı fıkranın son cümlesinde Kurulun sekreterya hizmetlerinin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirileceği belirtilmiştir.
    Bugün için Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün taşradaki faaliyetleri Türkiye çapında 973 il ve ilçede her ilde vali ve her ilçede kaymakam başkanlığında oluşturulmuş Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla yürütülmektedir.
    Vakıflarda, vakfın amacı, yönetimi ve malların değiştirilmesi belirli prosedürlere uyularak Mahkeme kararı ile gerçekleştirilirken, SYDV de amaç, yönetim ve kuruluş mallarının değiştirilmesi TBMM tarafından ve yasayla yapılmaktadır.
    Diğer taraftan Fon kurulu çıkarılan esaslara uygun olarak 2012 yılından itibaren ilave tediye niteliğinde iki maaş tutarında ikramiye ödenmesine karar vermiştir. Bu karar 2014 yılında yapılan değişiklikle Bakanlığın çıkardığı Esasların 11. maddesinde de kurala bağlanmıştır. Maddeye göre “Personele her yılın Ocak ve Temmuz aylarında birer sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenir. Bu ikramiyeler personelin çalıştığı son 6 aylık hizmeti karşılığında ödenir. Personelin işe başlaması, işten ayrılması veya ücretsiz izinli olması durumunda 6 aylık dönem içerisinde çalışmış olduğu gün sayısına oranlamak suretiyle ikramiye ödemesi yapılır. İkramiyeler ilave tediye niteliğinde olup personele ayrıca ilave tediye ödemesi yapılmaz. ” hükmü yer almaktadır.
    Dairemiz de bu madde uyarınca ikramiye ödeniyor ise ilave tediye ödenmeyeceğine dair kararlar vermiştir.
    İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalı işyerinde çalışmaya başladığı tarihten dava tarihine kadar ilave tediye ücretinin hesaplandığı anlaşılmaktadır.
    Dosyada mevcut bireysel iş sözleşmelerinde davacıya yılda 2 defa birer maaş tutarında ikramiye ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmakta olup ayrıca 16/02/2012 tarih ve 2012/1 sayılı Fon Kurulu kararında 2012 yılından itibaren ilave tediye niteliğinde iki maaş tutarında ikramiye ödenmesine karar verilmiştir. Buna göre, davacının tüm bordroları getirtilerek sözü edilen ikramiyelerin ödendiği anlaşılması durumunda 6772 sayılı Kanunun Ek-1 ve Ek-2 maddeleri uyarınca ikramiye ödemesi söz konusu olan işyerlerinde ayrıca ilave tediye ödenmeyeceği dikkate alınıp, ikramiye ödemesi yapılan yıllar için ilave tediyenin ödendiği kabul edilmelidir. Mahkemece, ikramiye ödenen dönemler dışlanarak mükerrer ödemeye mahal vermeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken, ikramiye dolayısıyla ilave tediye ödemeleri dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalıdır (Dairemizin 2017/25875 Esas ve 2019/5964 Karar sayılı, 2017/25876 Esas ve 2019/5965 Karar sayılı, 2017/25877 Esas ve 2019/5966 Karar vd. ilamları da aynı yöndedir).
    Sonuç:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi