Esas No: 2022/267
Karar No: 2022/650
Karar Tarihi: 26.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/267 Esas 2022/650 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/267 Esas
KARAR NO: 2022/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2021
NUMARASI: 2020/739 Esas, 2021/647 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 18.12.2020 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı olduğunu, davalı müflis ... Bankası Yalova Şubesinde 30.09.2015 tarihinde Dolar ve Türk Lirası hesabı açtırdığını, toplam 241.785,00 Dolar yatırdığını, Türk Lirası hesabına ise 30.09.2015 tarihinde 3.000,00 TL yatırdığını, müvekkilinin iflasına karar verilen bankanın ... nolu iflas dosyasına ... numarası ile kaydı yapıldığını, yabancı para alacağının kabulü ve 665.228,43 TL’nin mevduat alacağı olması nedeniyle 3/3 sıraya kaydı yapıldığını, müvekkilinin bankaya toplam 241.785,00 Dolar ve 3.000,00 TL para yatırdığını, karar verilen 665.228,43 TL alacak miktarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını iddia ederek, müvekkilinin müflisten olan tüm alacaklarının masaya kabulüne, bankaya yatırdığı 3.000,00 TL ve 241.785,00 Dolar alacak için karar tarihi itibariyle TCMB Döviz alış kurundan Türk Lirasına çevrilecek sıra cetveline kaydedilmesine, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise öncelikle usülden reddi gerektiğini ,müflis banka ile ilgili verilen İflas kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 tarih, 2018/1539 Esas, 2020/406 Karar sayılı ilamı ile onandığını, davacının müflis bankadan 937.668,27 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle kayıt yaptırdığını, davacının alacak talebinin Türk Lirası ve Döviz cinsinden olduğu anlaşılmakla inceleme sonucunda 194.473.82,00 USD bakiyesi olduğunun anlaşıldığını, USD cinsinden alacağın 665.228,43 TL olarak kabul edildiğini, TMSF tarafından mevcut alacakların 100.000,00 TL‘ye kadar olan kısmının sigorta kapsamında olması nedeniyle 3.000,00 TL alacağın ve döviz cinsinden olan alacağının Türk Lirasına çevrilmiş olan kısmından 97.000,00 TL alınarak 100.000,00 TL‘ye tamamlandığını ve 05.12.2016 tarihinde ... Bankasına sigorta kapsamına aktarıldığını, iflas idaresi kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafça, 25.05.2018 tarihli ek sıra cetvelinde değerlendirilen alacak kayıt başvurusu sırasında verilecek kararın kendisine tebliğ için avans yatırıldığının ispatlanamadığı gibi iflas dosyasında da gider avansı makbuzuna rastlanmadığı, bu nedenle hak düşürücü sürenin red kararını içeren ek sıra cetvelinin son ilan tarihinden (13/11/2020) itibaren başlatılması gerektiği, davanın İlan tarihinden itibaren 15 gün içinde hafta sonu nedeniyle en geç 30.11.2020 tarihinde açılması gerekmekte iken 18/12/2020 tarihinde açılmış olduğu, hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkiline sıra cetveline İlişkin kararın 03.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, dava dilekçesindeki iddialarına tekrar yer vererek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Dava, İİK 235. maddede düzenlenen sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. Taraflar arasında, davacının iflas kararı verilen bankanın müşterilerinden olduğu, bankada döviz ve Türk Lirası cinsinden hesaplarının bulunduğu, masanın talebini kısmen kabul ettiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ve kararın usul ile yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. İİK 235. Maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflas kararı verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede ki süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Somut davada, İstanbul ... İflas Dairesi ... tasfiye sayılı dosya ile ilgili vermiş olduğu 28.01.2021 tarihli cevabı yazıda, müflis ... Bankası A.Ş‘nin tasfiye işlemlerinin müdürlüklerinin ... tasfiye dosyasında TMSF tarafından yürütüldüğünü, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarihinde 2017/41 Esas, 2017/842 Karar sayılı dosyasında İflas kararı verildiğini, müflis hakkında verilen İflas kararının 27.01.2020 tarihinde kesinleştiğini, ikinci alacaklılar toplantısının yapılamadığını, 08.11.2020 tarihinde ek sıra cetveli ilanının yayınlandığını, 01.02.2021 tarihli yazıda, davacı alacaklının masaya toplam 937.668,27 TL alacak talebinde bulunduğu, 665.228,43 TL’nin mevduat alacağı olması nedeniyle 3/3 sırasına kaydına, 272.439,84 TL’lik kısmının ise kur farkı olması nedeniyle reddine karar verildiğini, 14.04.2021 tarihli cevabı yazıda ise söz konusu alacağa ilişkin İflas idaresince verilen kabul-red kararının tebliğ için gerekli olan masraf avansını yatırıp yatırmadığının tespit edilemediği, makbuz suretine rastlanılmadığı, alacaklının alacağına ilişkin kabul - red kararının 03.12.2020 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği belirtilerek, 30.04.2021 tarihli cevabı yazıda ise sıra cetvelinin ... Gazetesinin 08.11.2020 tarihli nüshasında yayınlandığına dair ilan örneği ve 13.11.2020 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığına dair ilan örneklerinin gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Masrafın yatırılmamış olması nedeni ile dava açma süresinin ilan tarihinden itibaren hesaplanması gerekecektir. Dava açma süresi İİK 166. madde gereğince gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde dava açmaları gerekir. Aynı yasanın 234/1. Maddesinde ise sıra cetvelinin İİK 166/2. maddeye göre ilan edileceği belirtilmiştir. İflas idaresinin 30.04.2021 tarihli cevabı yazısına ekli ilan örneklerinden en son ilanın 13.11.2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı tarafta son İlan tarihi olan 13.11.2021 tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde iş bu davanın açılması gerekirken, 15 günlük hak düşürücü süreden sonra 18.12.2020 tarihinde, red kararının tebliğ tarihi olan 03.12.2020 tarihinden itibaren sürenin başlatılarak davanın açılmış olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle red kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Çünkü İcra ve İflas Kanunun 223/3 maddesi uyarınca İflas idaresinin işlemlerinin tebliğ için avans yatırılmış ise, sıra cetveline itiraz davası açma süresi ilandan değil, tebliğden başlar. İİK 223 maddesinin 3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklara da alacaklarının tamamen veya kısmen reddedildiği, yazılı olarak bildirilir (m.234/2). Ancak bu halde de, sıra cetveline itiraz davası açma süresi, bu yazılı bildirim tarihinden itibaren değil, sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. Çünkü, m.235/1. maddede sadece 223/3 hükmü saklı tutulmuştur. 243/2 hükmü saklı tutulmamıştır. İflas idaresinin kararlarına karşı kanun yollarına başvurma süresinin tebliğ ile işlemeye başlayacağına ilişkin m.223/3 hükmü, sadece yazı ve tebliğ giderlerini avans vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendilerine tebliğini istemiş olan alacaklılar içindir. (Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 1997, cilt:4,sayfa 3241,) Açıklanan tüm nedenler ve özellikle İİK 235. maddedeki düzenleme kapsamında davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması, bu nedenle davanın hak düşürücü süre içinde açılmamış olması nedeni ile mahkemenin ret kararında bir isabetsizlik olmaması ve ayrıca bu sebeple red kararı neticesinde işin esası inceleme konusu yapılamayacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair takdiren aşağıdaki gibi karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/739 Esas, 2021/647 Karar ve 08.10.2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK ‘nun 164. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/05/2022