7. Hukuk Dairesi 2016/13593 E. , 2016/11013 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise, davacının iş sözleşmesinin, siparişlerde yaşanan azalmalar nedeniyle işletmesel gereklilikler gerekçe gösterilerek geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aynı gün karara bağlanan süre dosyalar ile aynı gerekçeye dayanılarak feshin geçersiz olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta davacının tarih ve imzaya itiraz etmediği fesih bildirim tarihinin 30.12.2014 tarihi olduğu ve davacının aynı gün tarih atarak imzaladığı, buna karşılık davanın 06.02.2015 tarihinde bir kısım seri dosyalar ile aynı tarihte açıldığı görülmektedir. SGK işten ayrılış bildirgesi ve HDC"den de 30.12.2014 tarihinde çıkışı işlenmiş olup davacının da geriye dönük tarihli fesih bildirimi imzalatıldığını ve/veya iradesinin sakatlandığını iddia etmediği gibi temyiz dilekçesinde yazılı fesih bildirimi yapılmadığını iler sürse de özlük dosyasında yazılı fesih bildirimi olduğunun görülmesi yanında ayrıca ibraname başlıklı belgeyi fesih tarihinden 1 ay sonra 30.01.2015 tarihinde itirazsız imzaladığı, ibranamede dahi bitiş tarihinin 30.12.2014 tarihi olarak gösterilmiş olması karşısında 1 aylık dava açma süresinin 30.01.2015 tarihinde sona ermesine rağmen davanın 06.02.2015 tarihinde açıldığı görülmekle davanın hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan harcın tenzili ile bakiye 1,50 TL harç giderinin davacıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri olarak 78,40 TL"nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Kalan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.