22. Hukuk Dairesi 2016/18133 E. , 2019/15081 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01/09/2002 tarihinden iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiği 28/02/2014 tarihine kadar temizlik görevlisi olarak çalıştığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içeriğinden davacı işçinin, 01/09/2002-28/02/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı ve davacının fazla çalışmalarının tanık beyanlarına göre haftanın 6 günü 05.00-15.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile haftalık 9 saat fazla çalışma yapıldığı kabulü ile hesaplanmış ise de, fazla çalışma olgusunun ispatına yönelik olarak beyanları esas alınan davacı tanıklarından Orhan Yılmaz’ın davalıya karşı açılmış davası bulunduğu ve davacı ile menfaat birliği içinde oldukları, bu nedenle bu tanığın beyanlarına itibar edilmesinin isabetli olmadığı ancak dosya kapsamında dinlenen diğer davacı tanığı Ömer Faruk Sun’un beyanlarına göre haftanın 6 günü 05.00-14.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile haftalık 3 saat fazla çalışmanın ispatlandığı değerlendirilerek söz konusu alacak hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı ve yıllık ücretli izin haklarını kullanıp kullanmadığı konularında da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece, hükme esas alınan hesap raporunda davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda işyerinde sürekli ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma yapıldığı ve yıllık ücretli izinlerin hiç kullandırılmadığı kabulü ile ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacaklarına hükmedilmiş ise de davacı işçinin, aynı işyerinde çalışan dava dışı işçi tarafından davalı işveren aleyhine ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2014/977 esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada, 18/03/2015 tarihli celsede tanık olarak dinlendiği ve işyerinde dini bayramlarda iki gün çalışmadığını, diğer milli bayramlarda ve resmi tatillerde ise nöbetleşe çalıştığını, yılda bir hafta yıllık ücretli izin kullandığını beyan ettiği görülmektedir. Davacının mahkeme huzurundaki bu beyanları kendisini bağlayıcı niteliktedir. Davacının, bu beyanları gözetilerek dava konusu ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin alacakları hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4-Mahkemece davalı Kurumun Harçlar Kanunu"nun 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmaksızın hüküm ve 05/05/2016 tarihli tashih şerhinde davalı aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 04/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi