4. Hukuk Dairesi 2018/3982 E. , 2018/6693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/07/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/12/2016 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 10/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair karar verilmiş, davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine talebin esastan reddine dair hüküm kurulmuş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinde İç Hastalıkları Ana Bilim dalında öğretim görevlisi olduğunu, kök hücre nakli konusunda çalışmalar yaptığını, davalının da aynı üniversitede öğretim görevlisi olduğunu, müvekkili hakkında evrakta sahtecilik yaparak hastalarını kandırdığına ve resmi izin ve görevlendirmesi olmadan bir şirkette görev alarak haksız kazanç edindiğine ilişkin gerçek dışı ve hukuka aykırı isnatlarda bulunduğunu bu nedenle müvekkilinin kişilik haklarının zedelendiğini belirterek, uğradığı manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı; davacı hakkında çeşitli iddialarla ceza yargılamaları yapıldığını, davacının şahsını ve ailesini tehdit ettiğini, ayrıca Dernekler Kanunu’na muhalefetten de yargılandığını, yalan ve yanlış ifadelerle mahkemeyi aldattığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükme karşı, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; 04/12/2017 tarihli davacı vekilinin temyiz dilekçesinde, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/233 esas 2016/742 karar sayılı dosyasında hâkim sıfatıyla yargılama yapan Mustafa Karabina’nın aynı dosyanın istinaf incelemesine de başkan sıfatıyla katıldığını, bu durumun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na açıkça aykırı olduğunu belirterek hâkimin reddini talep ettiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 36. maddesi “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir: a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması. b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması. c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması. ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması. d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması.” hükmünü, 40. maddesinin 4. bendinin ise; “ Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi talebi, reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece karara bağlanır. Hukuk dairelerinin toplanmasını engelleyecek şekildeki toplu ret talepleri dinlenmez.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; temyize konu edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararında heyete katılan hâkim Mustafa Karabina’nın aynı zamanda İlk Derece Mahkemesinin yargılamasında da bulunduğu, karar aşamasına kadar yargılamaya katıldığı anlaşılmakla HMK 36 ve 40. maddeleri gereğince hâkimin davaya bakıp bakmayacağı hususunda bir karar verilmek üzere diğer hususlar incelenmeksizin hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılarak karar verilmek üzere BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.