Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8107 Esas 2017/4928 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

Taraflar arasındaki asıl menfi tespit – istirdat ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın feragat sebebiyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl davada davacı vekili, davalı ile müvekkili arasındaki sözleşme uyarınca tarafların 512 adet sandalet alımı yönünde anlaştıklarını, müvekkilinin sandaletler karşılığında davaya konu 2 adet çeki vermesine rağmen davalının sandaletleri teslim etmeyip çekleri de iade etmediğini ileri sürerek, müvekkilinin henüz icra takibine konu olmayan çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalısı ..., davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davanın konusu çeklerden birisi olan 2000197 seri nolu, 7.500 TL bedelli çeke dayalı olarak birleşen dava davalısı tarafından asıl dava devam ederken müvekkili aleyhine Turgutlu İcra Müdürlüğü"nün 2014/1861 E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ileri sürerek, söz konusu çek sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava davalısı ..., davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili yargılama devam ederken verdiği 28.05.2014 tarihli dilekçesi ile birleşen dava davalısı ... yönünden davadan feragat etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, birleşen dava yönünden davacının davasından feragat ettiği, asıl dava yönünden ise taraflar arasındaki sözleşme uyarınca malların davacıya teslim edilmediği ve davaya konu çeklerin bedelsiz olduğunun anlaşıldığı, davanın açıldığı tarih itibariyle açılmış bir icra takibi bulunmaması sebebiyle davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle birleşen davada davalı ... yönünden feragat sebebiyle davanın reddine, asıl davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.