Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1532
Karar No: 2018/4969
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1532 Esas 2018/4969 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/1532 E.  ,  2018/4969 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : 1. Asliye Hukuk Mahkemesi


    K A R A R
    A)Davacı İstemi :
    Davacı vekili, 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanun"un Geçici m.10 ile getirilen değişiklikle belli şartlar dahilinde 18-29 yaş arası gençleri çalıştıran işverenlerin prim borçlarının talepleri halinde devlet tarafından karşılanacağını, davacı şirketin geriye dönük kayıtlarının incelenmesinden bu teşvikin kapsamına giren istihdamlarının olduğunu, bu haktan faydalanmak için düzeltme yoluya teşvikten yararlanma başvurusu yaptıklarını, Kurum tarafından 18/03/2015 tarih ve 2015/10 sayılı Genelge gerekçe gösterilerek hukuka aykırı bir biçimde istemin reddedildiğini belirterek "davacı şirketin başvurusunun reddi yönündeki Kurum işleminin iptaline ve teşvikten yararlanma hakkının tespitine" teşvik hakkından yararlandırılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı :
    Kurum işlemlerinin Genelge ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davacının haksız, yersiz ve yasal dayanaktan uzak davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
    Davacı tarafça açılan dava ile davacı bankanın davalı kuruma 6111 sayılı kanun ile 4447 sayılı kanuna eklenmiş geçici 10. maddesi hükmünde düzenlenen sigorta primi teşvikinden yararlanmaya yönelik taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini gerekçe göstererek kurum işleminin iptali talep edilmiştir.
    Davalı SGK tarafından sunulan cevap dilekçesinde davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğradığı, kurumun yapmış olduğu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafın usulüne uygun yapmadıkları işlemin sonucuna katlanmak zorunda olduğu belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
    Dosya kapsamında davacı bankanın 06/04/2016 tarih ve ... sayılı dilekçe ile 6111 sayılı kanunda belirtilen teşvikten yararlanmaya yönelik davalı SGK"dan talepte bulunduğu, davalı SGK"nın ise 14/06/2016 tarih ve ... sayılı işlem ile davacı bankanın talep dilekçesini işleme alınmadığı görümüştür.
    Dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde davanın yasal dayanağı 5510 sayılı kanunun prim oranları ve Devlte Katkısı başlıklı 81.maddesi ile ... sayılı kanunun geçici 10. maddesidir. Söz konusu yasal düzenlemeler ile, işverenlerden alıncak sigorta prim oranları belirlenmiş, bu oranlar farklı tarihlerde yürürlüğe giren yasal değişiklikler ile yeniden düzenlenmiştir.
    Sigorta primi teşviklerine ilişkin farklı kanunlarda yer alan düzenlemelerin uygulama usul ve esasları SGK tarafından çıkartılan 18/03/2010 tarihli 2010/10 sayılı Genelge ile düzenlenmiştir. Kurum sözkonusu Genelgede mevcut siggorta primi teşvik uygulamalarnda, bir sigortalının aynı anda birden fazla sigorta primi teşviki kapsamında girmesi durumunda, işverenlerin bahse konu sigortalıyı tercih edecekleri herhangi bir sigorta pirimi teşvikinden kuruma bildirmelerinin mümkün olduğunu kabul etmekte, ancak değişiklik taleplerinin bu Genelge esas alınma suretiyle yapılması gerektiğini Genelge sonrasında yapılan değişiklik taleplerini kabul etmemektedir.
    Dava konusu olayda davacı işveren tarafından 6111 sayılı kanunla getirilmiş olan işveren primi teşviğinden yararlanmak üzere Kurama verilen ek ve iptal bildigelerin söz konusu Genelgeye istinaden kurumun 14/06/2016 tarih...sayılı işlemi ile reddettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı şirketin aynı anda yasa koyucu tarafından çıkartılan birden fazla işveren primi teşviki kapsamında olduğu uyuşazlık konusu değildir.
    Uyuşmazlık, kurumun genelge ile yasa koyucu tarafından getirilen işveren teşvikinden yararlanma hakkına sınırlama getirip getiremeyeceğ3i noktasında toplanmaktadır, İdareler yasa koyucu tarafıdan çıkartılan yasaların uygulama usul ve esaslarını belirlemek için düzenleyici işlemler yapabilir iseler de yasalar tarafından belirlenen hakların sınırlanması sonucunu doğuracak şekilde düzenleyici işlemler yapamazlar. Söz konusu genelge ile davcı şirketin işveren primi teşvikinden yararlanma hıkkı sınırlandırılmıştır. Hal böyle olunca davacı şirketin genelgeden sonra değişiklik talebinde bulunduğu gerekçesiyle yasal olarak yararlanma hakı olan işveren primi teşvikinden yararlanmasını engelleyen işlemi yerinde olmadığından, davanın kabulü ile kurum işleminin iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
    Davanın KABULÜ İLE, Kırşehir SGK İl Müdürlüğünün davacı yanın prim teşvikinden yararlanmaya yönelik başvurusunun işleme alınmamasına dair 14/06/2016 tarih ve ... sayılı işleminin İPTALİNE,
    Davalı kurum harçtan muaf olduğundan karar ve ilam harcı taktirine yer olmadığına, dava açılırken yatırılan harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
    Davacı tarafından yapılan 35,55TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
    Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 1980,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
    Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın Yönetmeliğin 5. maddesi gereğince hüküm kesinleştiğinde davacı hesap numarası bildirmiş ise elektronik ortamda, bildirmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle ... vasıtasıyla adreste ödemeli olarak kendisine gönderilmesine karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
    Dava, davacının 4447 sayılı Kanun Geçici Madde 10"da düzenlenen prim teşviği hakkından yararlanmak amacıyla Kuruma sunduğu dilekçesinin (talebinin) Kurumca işleme alınması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda, davacının 06.04.2016 tarihli dilekçesine verilen Kurumun 14.06.2016 tarih ve ... sayılı yanıt ile Kurumun alt mevzuatı gerekçe gösterilerek teşvikten geriye yönelik yararlanma amaçlı dilekçenin işleme alınmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Düzenlemeye göre "31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.".
    Davacı vekili, davacı şirketin Geçici Madde 10"da yer alan prim teşviğinden yararlanma hakkı bulunduğu halde aylık prim ve hizmet belgeleri düzenlenirken yanlışlıkla 5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendinde düzenlenen prim teşviği seçeneğinin seçildiğini, bu yanlışlığın fark edilmesi üzerine Geçici Madde 10"a göre prim teşviğinden yararlanmak için sundukları iptal ve asıl bildirgelerin Kurumca kabul edilmediğini belirterek, bu bildirgelerin işleme alınması gerektiğini savunmaktadır.
    Davalı Kurum ise 18.03.2015 tarihinde yürürlüğe giren 2015/10 sayılı Genelgede yer alan düzenleme gereğince 18.03.2015 tarihinden itibaren teşvik değişikliklerinin dikkate alınmayacağını belirtmektedir.
    6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanun"a Geçici Madde 10 olarak eklenen prim teşviği düzenlemesi 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu tarihten itibaren 18.03.2015 tarihine kadar geriye dönük teşvik talepleri Kurumca kabul edilmiştir. Mevzuatımızda, hatalı teşvik seçilmesi halinde düzeltilmesine engel bir mevzuat bulunmadığı gibi Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 103/4 fıkrasına göre "Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir." düzenlemesi ile bu imkan işverenlere açıkça tanınmış olup anılan düzenleme halen yürürlüktedir. Kanun ile yasaklanmayan ve Yönetmelik ile tanınan teşvik değişikliği imkanının Kurumun iç Genelgesi ile kaldırılması hukuk devlet ilkesi ile bağdaşmaz.
    Yukarıda yer alan maddi ve hukuki açıklamalar ışığında, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    1-Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
    2-Davalı Kurum harç giderinden muaf olduğundan bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
    3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
    4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
    5-Davalı Kurumun yaptığı istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
    E)Temyiz :
    Davalı Kurum vekili, Öncelikle, huzurdaki davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerekmektedirİstinaf mahkemesi kararında, müvekkil kurum tarafından 2015/10 sayılı Genelge ile getirilen "18.03.2015 tarihinden itibaren artık teşvik değişikliği taleplerinin kabul edilmeyeceğine" ilişkin düzenlemenin yasal ve yönetmeliklere aykırı olduğu, yasa ve yönetmeliklerle tanınan hakkın genelge ile kaldırılamayacağı ve bu sebeple genelgeye dayalı olarak tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu tespiti hatalıdır. Öte yandan 2015/10 sayılı Genelge"nin iptali istemiyle açılan davalar da Danıştay"ca reddedilmiştir. Danıştay 15. Dairesi"nce verilen 2016/296 E. - 2017/5975 K. ile 2015/8983 E. - 2017/5982 K. sayılı kararlarda, 2015/10 sayılı Genelge"nin yasa ve yönetmeklere uygun olduğu belirtilerek iptal istemleri reddedilmiştir. re"sen gözetilecek diğer nedenlerle; kararın bozulmasını talep etmiş.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Dava, davacının 4447 sayılı Kanun Geçici Madde 10"da düzenlenen prim teşviği hakkından yararlanmak amacıyla Kuruma başvuru dilekçesinin reddi yönündeki Kurum işleminin iptaline ve teşvikten yararlanma hakkının tespitine" teşvik hakkından yararlandırılma istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    27.03.2018 günlü 30373 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 70.maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17.maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkanı tanınmıştır. Ek 17.maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
    Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Yapılacak iş, 7103 sayılı Yasa uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma nedenine göre, davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 17.05.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi