5. Hukuk Dairesi 2017/12204 E. , 2017/15717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08/06/2017 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ...ağı mahalle mahallesi 245 ada 227 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan ağaçlara maktuen değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde somut emsal olarak incelenen ... mahallesi 247 ada 36 parsel sayılı taşınmazın 05.01.2012 tarihli satışına ilişkin resmi senede göre emsal taşınmazın tamamının satış bedeli 32.000-TL olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda satış bedeli 30.000-TL alınarak hesap yapıldığından bilirkişi raporu geçersizdir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Davacı idarece düzenlenen 29.09.2014 tarihli kıymet takdir raporuna göre davalının maliki bulunduğu 245 ada 185 parsel sayılı 940 m2 yüzölçümlü taşınmazın 358,90 m2"lik kısmının kamulaştırmaya konu olduğu, 245 ada 185 parselin 245 ada 139 parsel sayılı taşınmazla tevhit edildikten sonra 245 ada 227 ve 228 parsellere ifraz gördüğü, dava konusu olan 7.326,66 m2 yüzölçümlü 245 ada 227 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ikinci kez düzenlenen kıymet takdir raporuna göre taşınmazın 375,13 m2"lik kısmının kamulaştırma kapsamında kaldığı, 27.10.2015 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde dava konusu 227 parselin kamulaştırılan kısmının yüzölçümünün 358,90 m2 olarak gösterildiği, mahkemece 375,13 m2"lik bölümün bedeline hükmedildiği halde, 358,90 m2"lik kısmın tapu kaydının iptaline ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, kamulaştırılan alanın yüzölçümüne ilişkin çelişkinin giderilmesi ve infaza elverişli krokisin hazırlanması için fen bilirkişisinden ek rapor alınması sağlanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.