16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4342 Karar No: 2020/1425 Karar Tarihi: 25.02.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4342 Esas 2020/1425 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/4342 E. ve 2020/1425 K. sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçuyla yargılandığı ve TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 63 ve 58/6-9 maddeleri gereğince mahkum olduğu belirtilmiştir. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelenmiş ve sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak, TCK'nın 58/6. maddesinin atıf maddesi olarak kabulü ile tekerrür uygulanmasına karar verilmesi hükümsüz sayılmış, bunun dışında hükmün usul ve kanuna uygun bulunduğu sonucuna varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 63, 58/6-9, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5/1 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/4342 E. , 2020/1425 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 63, 58/6-9 maddeleri gereğince mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasının 7. paragrafındaki "madde delaletiyle 58/6." ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.