3. Ceza Dairesi 2019/4363 E. , 2019/12316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz itirazların reddine, ancak;
1) Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek olan hükmün, açıklanmasına karar verilen yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
2) Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK"nin 86/1. maddesine göre belirlenen temel cezada, aynı Kanun"un 86/3-e maddesi gereğince (½) oranında arttırım yapılmasını müteakip belirlenen cezada TCK"nin 87/1-c maddesi uyarınca 1 kat artırıma tabi tutulması, artırım sonucu bulunacak cezanın 5 yılın altında kalması halinde TCK"nin 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıla çıkarılması ve bu miktar üzerinden indirimlerin yapılması gerektiği gözetilmeden, TCK’nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca tayin olunan cezada, TCK"nin 87/1-c maddesi işaret edilerek cezanın doğrudan 5 yıla çıkartılması,
3) Adli Tıp kriterlerine göre yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığının tespit edilebilmesi için muayenenin olaydan en az 6 ay geçtikten sonra yapılması gerektiği, katılan hakkında yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olduğuna dair 15.12.2011 tarihli raporun ise olay tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden katılanın yapılan muayenesi sonucu düzenlendiği anlaşılmakla, muayene süresi yönünden Adli Tıp kriterlerine uygun olmayan rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4) Taraflar arasında karşılıklı kavga şeklinde gerçekleşen olayda, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinin kabulü ile haksız tahrik hükümlerinin tatbik edildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren uygulamalarında kabul edildiği üzere, TCK"nin 29. maddesi gereği asgari seviyede (1/4) haksız tahrik indirimi yapılması gerekirken, sanık hakkında hükmolunan cezada (3/4) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
5) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.