MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 08/06/2017 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Her ne kadar mahkemece verilen ilk karar, dava konusu ... ilçesi, .... köyü 2202 parsel sayılı taşınmaza değer biçilirken münavebe ürünlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Tarım Müdürlüğünün 2012 yılı resmi verilerine göre belirlenen ortalama verimi esas alınarak taşınmaza değer biçilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş ise de; bozma öncesi alınan 16.04.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve sulama olanağı dikkate alındığında taşınmaz üzerinde münavebeli olarak yetiştirilen ürünlerin verimlerinin ortalamanın üzerinde olacağı belirtilerek taşınmaza değer biçildiği, yine bozma sonrası alınan 16.05.2014 tarihli ek raporda bilirkişi heyetinin verimin ortalamanın üzerinde olacağına dair kanaatlerinin devam ettiğinin açıklandığı, ayrıca aynı bölgeden intikal eden ve Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 2013/15515 esas sayılı ilamı ile onanmasına karar verilen dosyada aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza bitişik olan benzer özellikteki 1044 parsel sayılı
taşınmazın metrekaresine aynı değerlendirme tarihi itibariyle 6,631-TL değer biçildiği de gözetilerek bozma kararının maddi hataya dayandığı anlaşıldığından, bozma öncesi alınan ve taşınmazın metrekaresine objektif değer artışı ile birlikte 6,88-TL değer biçen hüküm kurmaya elverişli 16.04.2013 tarihli rapor doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gibi;
2)Mahkemece verilen hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, tescil yönünden daha önce karar verildiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.