3. Ceza Dairesi 2019/4295 E. , 2019/12314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında mağdur ..."yi basit yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanık vasisinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."i yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem uygun olarak ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında mağdur ..."ı yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazların reddine, ancak;
a) Sanık vasisinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu rapora göre 5237 sayılı TCK"nin 32/1. maddesi kapsamında akıl hastası olduğu anlaşılan sanık için, 5271 sayılı CMK"nin 150/2. maddesi gereği zorunlu müdafii atanması lüzumu,
b) Sanık vasisinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 14/12/2015 tarihli raporda, şizofreni tanısı konulduğunun ve % 80 engelli olduğunun belirtilmesi karşısında; sanığın psikolojik tedavi görüp görmediği araştırılıp, tedavi görmüş ise tedavi evrakları celp edilip, sanığın suç tarihinde 5237 sayılı TCK"nin 32. maddesi uyarınca, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı hususlarında, Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden ya da Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından heyet raporu alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Mağdurun yaralanmasına ilişkin Erzurum Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 15.11.2013 tarih, 1989 sayılı raporun "sol kaşın dış uç kısmının üzerinde 1,5 cm üzerinde sütür izleri belli olan deriden hafif çökük deriden hafif koyu yara tamir dokusu, sol alt göz kapağında orta hattan başlayıp dışa doğru devam eden 3,5 cm."lik deriden hafif açık deri ile aynı seviyede yara tamir dokusu, sol elmacık kemiği üzerinde hafif çöküklük görüldüğü, yaralanmasının, yüzünde sabit ize neden olmadığı" şeklinde olduğu gözetildiğinde, meydana gelen ve yüz bölgesinde tarif edilen yaralanmanın yüzde sabit ize neden olma ihtimalinin bulunması karşısında, mağdura ait tüm tedavi evrakları, rapor ve varsa grafilerin Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine gönderilerek kati raporu aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.