6. Ceza Dairesi 2016/7611 E. , 2018/6896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakim bu güne dayanarak dünü öğrenir. Dün hakkındaki şüphesini deliller sayesinde yener. Şüphenin yenilmesi ile şüphe yerini belirliliğe terk eder.
Delillerin gösterdiği objektif bakımından bir (ihtimal)dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır. Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispata aranan belirlilik ortaya çıkar. Her olayda lehe ve aleyhe delil vardır.
Kanaati meydana getiren delillerin tek tek değerlendirilişi kadar hep birlikte değerlendirilmesi de mümkündür. Deliller bütünlük teşkil ediyorsa bir bütünün birbiri ile uyuşan birbirini tamamlayan parçaları ise bu hakiki delildir.İspat konusu hüküm verme gerçeğinin bir parçası olan olay hakkında hüküm vermektir.
Gerçekten Hakim geçmişte ne olduğunu nasıl olduğunu bilmeye mecburdur. Elindeki imkan (bugün)dür.
Bu günden maksat da, bu gün var olan ve varlığı duygularımızla öğrendiğimiz şeylerdir. İşte “delil” budur.
Delillerin bu günkü akılcı anlayışına göre Hakimin (kanaati) ispat edilmesi istenen olayların tahlili bir tetkiki ile lehe ve aleyhe bütün şartları tenkidi ile değerlendirmesinin mahsulü olacaktır. İspat edilmesi gereken şüpheli olandır. Delillerden biri de tanıktır. Tanık taraflardan olmayan fakat olayın tanığı olmuş bir kişinin o olay hakkında beş duyusu ile edindiği sübut konusunda karar verecek mahkeme ve/veya Hakim huzurunda tanıklık yapanın sözlü beyanıdır. Sanık dışında herkes bu konumda ele alınabileceği dikkate alınarak değerlendirme yapılacağı bir muhakkaktır.
Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarakta deliller eşdeğerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir. Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Şüphelinin eylem ve/veya eylemlerin bir suç olup olmadığı belirlenmesi için önce suç teşkil eden bir haksız fiilin işlenip işlenmediğinin sorunu çözülerek başlanır. Bu da iddia ve iddia ile bağlı kanıtlar ve savunmanın değerlendirilmesi ile cevaplanacaktır. O halde, olayın varsa mağduru ve/veya tanığı gaip, vefat etmiş, adresi meçhul veya ulaşılamaz olduğu saptanmadıkça mutlaka mahkeme huzurunda ifadesinin alınması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelirsek;
Mağdur ...’ün olay tarihinde ... tren istasyonunda banliyö trenine binmek üzere olduğu esnada üç kişi tarafından sıkıştırılıp, mağdurun kemer kılıfına takılı cep telefonunun sanıklardan biri tarafından alındığı, mağdurun müdahale etmesi üzerine ise sanıkların mağdura bıçak çekerek telefonu geri almasına engel oldukları ve kaçarak uzaklaştıkları olayda; mağdurun sanıklardan ...’yı teşhis etmesi üzerine, sanık ... hakkında 765 sayılı TCK"nin 497/2, 522, 31, 33. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, ... Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada sanık ...’nın ismini ve soyadını bilmediği Erzurumlu ...lakaplı şahısla gerçekleştirdiğini beyan edip, 02.10.2002 tarihli celsede sunduğu dilekçede ise sanığın adının ... olduğunu beyan ettiği; ... Merkez Karakolu’nun 09.09.2002 tarihli yazı cevabında ise Erzurumlu ... olarak tanınan şahsın “Mehmet Sait Genç” olduğunun bildirildiği; sanık... hakkında 03.05.2004 tarihinde anılan eylemden ötürü nitelikli yağma suçundan kamu davası açıldığı; sanık...’in tüm aşamalarda suçlamayı reddedip ...’yı tanımadığını, Erzurumlu Kado diye bir lakabının olmadığını beyan ettiği; mağdur ...’ün adresine çıkarılan davetiyenin ise 28.05.2004 ./..
tarihinde birlikte çalıştığı katibi...’e tebliğ edilmesine karşın, mağdurun duruşmaya gelmediği, mağdurun dinlenilmesi için çıkarılan ihzar müzekkeresine verilen cevapta mağdurun Sarıgazi Alemdar Caddesi, No... Kat.... adresinde ikamet ettiğinin bildirilmesine rağmen mağdurun aşamalarda da temin edilip dinlenilmediği gibi usulüne uygun teşhis işleminin de dosyada mevcut olmaması karşısında;
Tamamen sözlü delillere dayanan bu yargılama dosyasında; olayın mağduru ... ve ...’nın adresi yeterince araştırılma yapılarak duruşmada olay ile ilgili ayrıntılı beyanları alınıp, sanık ile yüzleştirmeleri yapılıp mağdura ve hükümlü ...’ya eylemi gerçekleştiren şahıs veya şahıslardan biri olup olmadığı tespit edilip sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak CMK.326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.