15. Ceza Dairesi Esas No: 2020/546 Karar No: 2020/3110 Karar Tarihi: 02.03.2020
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/546 Esas 2020/3110 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Dikili Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına dair mercii İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı bozuldu. Suç yerinin menfaatin temin edileceği yer olacağı gözetilmediği için kararın bozulması gerektiği kabul edildi. Kararda 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi de belirtilerek, kararın bozulması ve müteakip işlemlerin mahkeme tarafından yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddesi, bozma talebine dayanılarak yapılan ihbarın düşünce yerinde görülmesi halinde kararın bozulabileceği ve işlemlerin yerinde yapılması gerektiğini belirtmektedir.
15. Ceza Dairesi 2020/546 E. , 2020/3110 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ve ... haklarında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Dikili Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2018 tarihli ve 2016/1812 soruşturma, 2018/97 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın Dikili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/10/2018 tarihli ve 2018/189979 soruşturma, 2018/13352 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, Dikili Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına dair mercii İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2018 tarihli ve 2018/1140 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/12/2019 gün ve 94660652-105-35-16620-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2019 gün ve 2019/133363 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/30314 esas, 2017/23733 karar sayılı ilâmında "....Dairemizin 06.04.2015 tarih ve 2015/4473-23011 sayılı ilâmı ve daha birçok kararında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun, iradesi fesada uğratılan kişinin yatırmış olduğu paranın fail tarafından çekildiği anda tamamlanacak olması nedeniyle suç yerinin de menfaatin temin edileceği yer olacağından hareketle...." şeklinde belirtildiği üzere, soruşturma dosyasına konu olayda, müştekinin kredi çekmek için internette gördüğü aracılık yaptığını beyan eden bir numarayı aradığı, telefona çıkan şahsın kredinin hazır olduğunu ancak işlemlerin tamamlanması için 500,00 Türk lirası göndermesi gerektiğini belirtmesi üzerine müştekinin istenen hesaba 500,00 Türk lirası yatırdığı, daha sonra müştekiyi tekrar arayan ve kendisini banka müdürü olarak tanıtan şahsın isteği üzerine 550,00 Türk lirası daha yatırdığı ancak hesabında kredi tutarının bulunmadığını fark ederek dolandırıldığını iddia etmesi karşısında, müştekinin gönderdiği meblağların Kartal PTT Merkez Müdürlüğünden çekildiği, bu halde haksız menfaatin temin edildiği yerin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Şüpheli tarafından paranın çekildiği yerin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2018 tarihli ve 2018/1140 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 02/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.