Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7648
Karar No: 2021/4513
Karar Tarihi: 22.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/7648 Esas 2021/4513 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/7648 E.  ,  2021/4513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; kamu kurumu olduklarını, dava dışı bankalar ile akdedilen 09.06.2008 tarihli 1000+1000 KOBİ Makine teçhizat yatırım kredi faiz desteği protokolü kapsamında, istihdamın artırılması amacıyla orta ileri ve ileri sektörlerde faaliyet gösteren kobilere mevcut istihdamına ek olarak 3, orta düşük ve düşük teknoloji sektöründe çalışan kobilere mevcut istihdamına ek olarak 2 eleman çalıştırması şartı ile kobilerin protokole taraf bankalardan kullandığı kredilerin faizinin kendileri tarafından ödendiğini, davalının da başvurusu üzerine dava dışı bankadan kullandığı kredinin faizi olarak 09.09.2008 tarihinde 67.453,90 TL ödeme yapıldığını, ancak davalının hem dava dışı bankalar ile yapılan protokole hem de başvuru sırasında verdiği taahhüde aykırı olarak istihdam şartını yerine getirmediğini, davalının 31.12.2009 tarihinde ek taahhütname vererek eksik istihdamı kabul edip eksik istihdamı tamamlayacağını taahhüt ettiğini, ancak davalının bu taahhüdünü de yerine getirimediğini, bu sebeple Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12704 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hükme karşı, davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile, kobilere istihdam sağlanması amacıyla dava dışı bankalar ile akdedilen protokol gereği davalının kullandığı kredinin faizinin kendileri tarafından ödendiğini, davalının başvuru sırasındaki taahhüdünün yanı sıra 31.12.2009 tarihli taahhütnameye de ancak aykırı olarak ek istihdam sağlama şartını yerine getirmediğini, bu sebeple ödenen bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş; davalı, davacı tarafa verilen 23.12.2009 tarihli ilk taahütte çalışan sayısının 42, dava konusu 31.12.2009 tarihli taahhütnamede ise çalışan sayısının çelişkili şekilde 44 olarak kabul edildiğini, oysa kredi destek başvurusu yaptıkları sırada çalışan sayısının 44 olmadığını, başvuru anındaki gerçek çalışan sayısı dikkate alındığında istihdam sağlama şartını fazlasıyla yerine getirdiklerinin anlaşılacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiş, Mahkeme yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, davacının karara kaşı istinaf talebinde bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinde davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu 31.12.2009 tarihli taahhütnamede davacı şirketin çalışan sayısının 44 olarak belirtildiği, ancak mayıs 2008 döneminde davacı şirkette çalışan üç kişinin işten ayrılması, bir kişinin ise emekli olması nedeniyle, davacının çalıştırdığı 40 işçiye ek olarak istihdam yaratma taahhüdünde bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, buna göre davacının çalıştırdığı kişi sayısı ile taahhüt ettiği istihdamı gerçekleştirdiği belirtilmiştir.
    31.12.2009 tarihli taahhütnamenin ikinci maddesinde davacı, ilk taahhüdün şartları halen geçerli olmak üzere, e-başvuru tarihindeki mevcut çalışan (44 kişi) toplamına kredi kapsamında alınan (3 kişi) elemanı kredi vadesi sonuna kadar, eksiksiz (toplam 47 kişi) istihdam edeceğini, primlerin 20 gün üzerinden yatırılacağını, verilen ilk taahhüde göre eksik olarak hesaplanan 36 ay/adam istihdamı başvurunun kabul edildiği tarihten itibaren 18 ay içerisinde tamamlayacağını, bununla birlikte eksik istihdamın kredi vadesi içerisinde sağlanmaya başlanması ile birlikte yeni elemanları toplam sayının (47 kişi) üzerine ilave edeceğini, aksi halde davacı tarafından peşin olarak ödenen faiz desteğini, desteğin kullanıldığı tarihten itibaren yasal gecikme cezası ile beraber hiçbir itirazda bulunmadan davacıya ödeyeceğini taahhüt etmiştir.
    Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Buna göre, davacı 31.12.2009 tarihli taahhütnamede mevcut çalışan sayısını 44 olarak beyan ederek, ek olarak 3 kişi daha istihdam ederek çalışan sayısını 47 kişiye çıkarmayı taahhüt etmiş olup, bu taahhüdü ile bağlıdır. Aksinin kabulü sözleşme hukukunun temel ilkelerinden olan ahde vefa ilkesine aykırılık teşkil edeceği gibi Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının ihlali sonucunu doğuracaktır.
    O halde, uyuşmazlığın davacının 31.12.2009 tarihli taahhüdü dikkate alınarak, sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 23.10.2018 gün 2017/2611 Esas, 2018/2015 Karar sayılı kararının kaldırılarak Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/395 Esas, 2017/99 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 22/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar veril

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi