5. Hukuk Dairesi 2020/8062 E. , 2021/4117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalı ... yönünden reddine, davalı Hazine yönünden kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı ve davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı ve davalılardan Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyizine gelince;
1-) Mahkemece dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davanın tam kabulüne karar verildiği halde, davalı Hazine yönünden davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulması, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi, reddedilen kısım yönünden davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin kabul ve ret oranı gözetilerek bir kısmının davacı üzerinde bırakılması,
2-) Değerlendirme tarihi ve davacının talebi dikkate alınarak, hüküm altına alınan alacağa 20.04.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-) 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasa ile HMK’nın 177. maddesine getirilen 2. fıkrasında yer alan; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü yürürlüğe girmiştir.
Bu bağlamda; bozma ilamına uyulmakla oluşan ve Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usulü kazanılmış hak” olgusuna ve yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarına değinmekte yarar bulunmaktadır. Örneğin mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usulî kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
Bu itibarla; mahkemece husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, Dairemizce Hazine’nin davaya dahil edilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur, bozma sonrası yapılan yargılamada davacı vekilinin talebini 22.01.2015 tarihinde ıslah harcını yatırmak suretiyle arttırdığı ve mahkemece ıslaha itibar edilerek karar verildiği, söz konusu kararın (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 30/03/2017 günlü ve 2015/10922 Esas - 2017/2671 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca alınan 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı kararı doğrultusunda bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır.
28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, yukarıda açıklandığı üzere usulü kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca karar verilmesi gerektiğinden;
Mahkemece davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.