Esas No: 2018/970
Karar No: 2018/4964
Karar Tarihi: 17.05.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/970 Esas 2018/4964 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : 1. İş Mahkemesi
K A R A R
A)Davacı İstemi :
Davaci vekili, davacının 0119592,016 sicil sayılı işyeri ile ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"na eklenen Geçici 10. madde 103/4.f hükümlerine dayanarak geçmiş dönemlere ait sigorta prim teşvikinden yararlanmaya yönelik yaptığı 22.12.2015 tarihli başvurusunun davalı kurum tarafından 18.03.2015 tarih ve 2015/10. sayılı iç genelge gerekçe gösterilerek hukuka aykırı şekilde reddedilmesi nedeniyle, iş bu davalı kurum kararının iptali ve ayrıca müvekkili şirketin anılan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde ilgili sigorta prim teşviki uygulamasından geçmiş dönemler bakımından yararlanma hakkının bulunduğunun tespiti ile bunu reddeden kurum cevabının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı Kurum vekili; Kurumun 2015/10 sayılı genelgesinde sigorta primi teşvikinden yararlanma koşullarının sayıldığını, davacının geriye dönük olarak 6111 sayılı Yasadan yararlanamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Dava : sigorta prim teşviğinden geriye dönük olarak yararlanmaya ilişkin başvurunun reddine ilişkin kurum işleminin iptali taleplidir.
5510 sayılı yasanın 81.maddesinin (ı) bendiyle sağlanmış 5 puanlık teşvik indirimi özel sektör işverenlerine sağlanmış bir indirim olup, davacı şirketin bu teşvik indiriminden faydalanma hakkı bulunduğu, sonradan 6111 sayılı yasa ile getirilen prim teşvikinden faydalanmak için Mayıs 2012-Nisan 2015 arası dönemine ilişkin olarak geriye dönük prim teşvikinden yararlanma talepli 22.12.2015 tarihli başvurusunun davalı kurumca 2015/10 sayılı iç genelge hükümleri gerekçesiyle kabul edilmediği dosya kapsamında sabittir.
18.03.2015 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren SGK- 2015/10 sayılı Genelge ile genelgenin yayın tarihi olan 18.03.2015 tarihinden sonra geçmiş dönemlere ilişkin farklı teşvikten yararlanmak için yapılan taleplere ilişkin ; 2015/10 sayılı Genelge hükümleri uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yararlanıldıktan sonra sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki taleplerin dikkate alınamayacağı düzenlenmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 Sayılı Kanun"un Prim oranları ve Devlet Katkısı başlıklı 81.maddesi ile 4447 sayılı Kanunun geçici 10.maddesidir.5510 sayılı Kanun"un 81/1-(ı) bendinde düzenlenen prim teşviği, 5510 sayılı Kanun"a 5763 sayılı Kanun"un 24.maddesi ile eklenmiş olup 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nun geçici 10. Maddesinde düzenlenen prim teşviği ise 6111 sayılı Kanun"un 74. Maddesi ile eklenmiş olup 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu yasal düzenlemeler ile işverenlerden alınacak sigorta prim oranları belirlenmiş bu oranlar farklı tarihlerde yürürlüğe giren yasal değişiklikler ile yeniden düzenlenmiştir.
Sigorta primi teşviklerine ilişkin farklı kanunlarda yer alan düzenlemelerin uygulama usul ve esasları SGK tarafından çıkartılan 18.03.2015 tarih 2015/10 sayılı genelge ile düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık ; Kurumun genelge ile yasa koyucu tarafından getirilen işveren teşvikinden yararlanma hakkına sınırlama getirip getirmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
İdareler yasa koyucu tarafından çıkarılan Yasaların uygulama usul ve esaslarını belirlemek için düzenleyici işlem yapabilir ise de yasa ile belirlenen hakların sınırlanması sonucunu doğuracak şekilde düzenleme yapamazlar. Somut olayda davalı kurum tarafından söz konusu genelge ile davacı şirketin işveren primi teşvikinden yararlanma hakkı sınırlandırılmıştır. Davacı şirketin mevcut teşvik primi düzenlemesinden şirket için en avantajlı olanı seçme hakkı mevcut olup yürürlükteki yasal düzenlemeye göre yapılan başvurunun sonradan aynı konuda çıkartılan yasal düzenleme doğrultusunda düzeltilmesini talep hakkını engelleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından davacı şirketin genelgeden sonra değişiklik talebinde bulunduğu gerekçesiyle işveren prim teşvikinden yararlanmasını engelleyen ret işleminin yerinde olmadığı ,bu nedenle bahse konu kurum işleminin iptali ile davacı şirketin başvurusunun işleme alınması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ;
1 – Davanın kabulü ile,
Davacı aleyhine kurum işleminin iptaline,
2 –Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan peşin harç tutarı 29,20 TL. nin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen harç hariç 422,80 TL. yargılama giderinin davalı kurumdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, varsa sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4-Davacı vekili için takdir olunan ve karar tarihinde yürürlükte olan Av. Ücret Tarifesi hükümlerine göre hesaplanan 1980,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar vermiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa"nın 74. maddesi ile eklenen geçici 10. maddede, 31.12.2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların, işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Yasa"nın 81. maddesinde sayılan ve 82. maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarının, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacağı düzenlenmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 81/1-ı maddesinde, bu Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarının hazinece karşılanacağı düzenlenmesine yer verilmiştir.
Dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden; davacının 21.12.2015 tarihli dilekçesi ile 0119592 sicil sayılı işyeri için 4447 sayılı Yasa"nın geçici 10. maddesindeki sigorta primi teşvikinden Sosyal Sigorta İşverenleri Yönetmeliği"nin 103/4-f maddesi uyarınca yararlanmak amacıyla Mayıs 2012/ Nisan 2015 dönemlerine ait 5510 sayılı Yasa"ya göre verilmiş bildirgeler için iptal, aynı dönemler için 6111 sayılı Yasa"ya göre düzenlenmiş ek aylık prim hizmet belgelerinin işleme alınmasını istediği, davalı Kurumun ise, 18.03.2015 tarih ve 2015/10 sayılı genelgeyi gerekçe göstererek talebi kabul etmediği, mahkemece davalı Kurum 2015/10 sayılı genelgesinin 5510 ve 4447 sayılı Yasalara aykırı olması sebebiyle davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 81/1-ı maddesinde hazine tarafından karşılanan ve işverenin sorumlu tutulmadığı prim oranının %5 olmasına karşın, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Yasa"nın geçici 10.maddesinde işverenin primlerinin tamamının hazineden karşılanacağı yönündeki düzenlemenin işverenin daha lehine düzenleme olduğu, bu sebeple davacının, geçmişe yönelik talepte bulunmasına yasal herhangi bir engelin olmadığı, yararlanılmak istenilen Yasa"nın yürürlük tarihinden itibaren geçen süreyi kapsadığı, bu yönüyle de istemin 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeye uygun olduğu, Kurumun genelgelerle, yasalar tarafından belirlenen hakların kullanılmasındaki usul ve esasları düzenlerken, hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuracak işlem yapmasının hukuksal olmadığı, yasalarda, belli bir tarihten sonra düzeltme yapılamayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yokken Kurum yetkililerinin, ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşünü alarak 18.03.2015 tarihinden sonra sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki isteklerin işleme alınmayacağını kararlaştırmış olmalarının kabul edilemez olduğu anlaşılmış; bu doğrultuda verilen ilk derece mahkemesi kararının yasal düzenlemeye ve hukuka uygun olması nedeniyle davalının istinaf isteminin yersiz olduğu kanısına varılmış, ilk derece mahkemesi tarafından kısa kararda davacının hangi işyeri için hangi dönem talepleri için karar verildiği belli olmadığından infazda tereddüt oluşmaması için hükmün düzeltilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalının istinaf talebinin reddine,
2-Bursa 1.İş Mahkemesi"nin 2016/58 Esas, 2017/120 Karar sayılı 20.02.2017 tarihli kararının kaldırılmasına,
3-Davanın kabulüne,
4-Davacının 0119592 sicil numaralı işyerinin Mayıs 2012/Nisan 2015 dönem aralığı için 6111 sayılı Kanun ile eklenen 4447 sayılı Kanun"un geçici 10.maddesinden yararlanmak amacıyla Kuruma yaptığı 21.12.2015 tarihli başvurusunun işleme alınması gerektiğinin tespitine,
5-Davalı harçtan muaf olduğundan karar harcı alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan başvuru ve peşin harç toplamı 58,40 TL"nin davacıya iadesine,
6-Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 422,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı harçtan muaf olduğundan istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum vekili, husumetin hazineye düşeceği, Danıştay"ın söz konusu 2015/10 sayılı Genelge"nin hukuka aykırı olmadığına karar verdiğini, Kurumunun husumet ehliyeti bulunmadığını, 4447 sayılı Yasa"nın geçici 10.maddesinde prim teşvikinden geriye dönük olarak yararlanabileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, belirterek resen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, Mayıs.2012-Nisan.2015 dönem aralığına ilişkin olarak 4447 sayılı Yasa"nın geçici 10. Maddesi ile getirilen sosyal sigorta prim teşvikinden yararlanma hakkı bulunduğunun tespiti ve bunu reddeden kurum cevabının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince kararın düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur.
27.03.2018 günlü 30373 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 70.maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17.maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkanı tanınmıştır. Ek 17.maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yapılacak iş, 7103 sayılı Yasa uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma nedenine göre davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 17.05.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.