12. Ceza Dairesi 2019/13131 E. , 2020/101 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-b, 62/1. ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve katılanın zararı giderilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2019 tarihli ve 2017/1186 esas, 2019/329 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 6. fıkrasının (c) bendinde belirtilen zararın, maddî zarar olduğu, manevî zararı kapsamadığı, ancak söz konusu maddî zararın da hâkimin basit bir araştırma ile saptayabileceği zarardan ibaret bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” gerektiği nazara alınarak yapılan değerlendirmede; somut olayda, sanığın 04/04/2019 tarihli dilekçesi ile müştekinin zararlarını belgelendirmesi halinde karşılamak istediğini beyan ettiği ve sanığın hüküm verilmeden önce zararı giderme hususunda bir çaba içerisinde olduğu anlaşılmakla, öncelikle katılandan zararı sorulduktan sonra sanığın zararı giderip gidermediği tespit edilip sonucuna göre 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki koşullar dahilinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2019 tarihli ve 2017/1186 esas, 2019/329 sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18/09/2019 gün ve 94660652-105-06-8396-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki araçla üç şeritli yolda gündüz vakti seyir halinde iken, önünde daha önce gerçekleşmiş olan maddi hasarlı kaza nedeniyle kazalı araçların arkasında yaya olarak bulunan katılana çarpması neticesinde katılanın vücudunda ağır derecede kırık meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2009/250-13 sayılı kararı doğrultusunda katılan tarafın basit bir hesapla olay sebebiyle uğradığı zararın tespit edilerek sanığın bu zararı karşılamasına imkan tanınıp 5271 sayılı yasanın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin suçun niteliği, hükmolunan cezanın türü ve adli sicil kaydı da değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayinininde zorunluluk bulunduğu, sanığın kovuşturma aşamasında sunduğu dilekçelerinde maddi zararın tespiti halinde karşılamak istediğini belirttiği, soruşturma aşamasında uzlaştırmacı tarafından yürütülen süreçte de sanığın katılan tarafa 7.000 TL ödemeyi teklif ettiği, ancak katılanın olay nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın 50.000 TL üzerinde olduğunu bildirerek uzlaşma teklifini reddettiği, yukarda bahsi geçen Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı"na göre CMK"nın 231.maddesinde değinilen zararın manevi zarar değil maddi zarar olduğu anlaşılmakla, katılanın olay nedeniyle uğradığı zararın Ceza Genel Kurulu kararı doğrultusunda basit bir araştırmayla tespit edilip sanığın zararı gidermesine imkan tanınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2019 tarihli ve 2017/1186 esas, 2019/329 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.