Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/10087 Esas 2018/3288 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10087
Karar No: 2018/3288
Karar Tarihi: 23.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/10087 Esas 2018/3288 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı arasında imzalanan hizmet sözleşmesi gereği işçi ücretlerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiği iddiasıyla açılan tazminat davası sonucunda davacının talebinin kabul edildiği ancak davacının ödediği işçilik alacakları içinde kıdem tazminatının da olduğu ve sadece davalı ile işçinin çalıştığı döneme ilişkin bedelin tahsiline karar verildiği belirtilmiştir. Hizmet Alım Tip sözleşmesinin Genel Şartnamesinin 38. maddesi gereği çalışanların ücretlerinin davalı yüklenicinin ödeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu durumlarda asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden doğan yükümlüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
23. Hukuk Dairesi         2015/10087 E.  ,  2018/3288 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı ile hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, davalının işçisi dava dışı .... tarafından işçilik alacakları nedeniyle dava ve müvekkili aleyhine dava açıldığını, aleyhlerinde müştereken ve müteselsilen karar verilmesi üzerine müvekkili aleyhine yapılan icra takibi neticesinde ödeme yapıldığını, sözleşme gereği işçi ücretlerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 9.313,81 TL alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının iş mahkemesi dosyasında yeterince savunma yapmaması nedeniyle aleyhe karar verilmesine sebep olduğunu, dava dışı işçinin davacının işçisi olduğunu ve müvekkilinin sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden doğan yükümlüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur’ şeklinde tanımlandığı, taraflar arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen Hizmet Alım Tip sözleşmesinin Genel Şartnamesinin içeriği incelendiğinde, şartnamenin 38. maddesine göre çalışanların ücretlerinin davalı yüklenicinin ödeyeceği belirtildiği, iş mahkemesi her iki tarafın müşterek ve müteselsilen sorumluluğunu kabul ettiği, davacı üst işverenin cebri icra altında ödemek zorunda kaldığı çalışan ücretini, bu alacaktan asıl sorumlu olan yükleniciden iadesini talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, davacının ödediği işçilik alacağının taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine istinaden rucuen tazminine ilişkindir. Davacının ödediği işçilik haklarının içinde kıdem tazminatı da vardır. Üst işveren karşı ödediği bu kıdem tazminatını işçinin çalıştığı taşeron şirketlerden ancak işçinin çalıştığı dönemle ilgili olarak rucuen tazmin talebinde bulunabilir. Dosyada bulunan iş mahkemesi dosyasında işçinin başka bir taşeron şirkette çalıştığı, kıdem tazminatının içinde bu süreye ilişkin bedelin de olduğu açıktır. Bu durumda mahkemece işçinin davalının yanında çalıştığı dönemle ilgili bedelin bilirkişiye ayrıca tespit ettirilerek bu miktara hükmedilmesi gerekirken tamamının tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    ../..
    S.2.

    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.