Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6089
Karar No: 2017/357
Karar Tarihi: 30.01.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/6089 Esas 2017/357 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ve davacı arasında bir eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedelini ve doğan zararın giderilmesi için tazminat istemiştir. Davalı ise, bazı işlerin edimlerinin tam olarak yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davalının bildirdiği kişilere yapılan tapu devirleri ile işin bedelinin ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, şekil koşuluna uyulmamasından ötürü geçersiz kabul edilemeyecek olan sözleşmenin bedelinin bağımsız bölümler olarak verilmesi kararlaştırılmıştır. Davacının gerçekleştirdiği imalata ilişkin iş bedeli mahkemece belirlenmiştir. Ancak, davalının bildirdiği kişilere yapılan tapu devirlerinde devredilen dairelerin bedelinin davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinden daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin mahkemece belirlenen ve davalının belirttiği kişilere yapılan tapu devirleri ile ödenen bedelden mahsup edilmesi gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri; 818 sayılı Mülgâ Başvekalet Kararnamesi'nin 355. vd. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi, Tapu
15. Hukuk Dairesi         2015/6089 E.  ,  2017/357 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin ödenmemesi nedeniyle alacak ve sözleşme gereklerine uyulmaması nedeniyle doğan zararın giderilmesi istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, edimlerin yerine getirilmesine rağmen bedelin ödenmediğini, ayrıca davalıdan kaynaklanan nedenlerle doğan gecikmeden dolayı yapılmak zorunda kalınan ilave masaraflar bulunduğunu, bedel olarak vaat edilen taşınmazların da halen inşaat aşamasında olup teknik ve hukuki problemleri nedeniyle müvekkili açısından önemi kalmadığını belirterek 20.000,00 TL alacak ve 20.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, davalı; davacının belirttiği bir kısım işler yönünden taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, sözleşme bulunan bir kısım işler yönünden ise edimlerin tam olarak yerine getirilmemesi nedeniyle başkasına yaptırıldığını, devir edilen taşınmazlara ilişkin bedelsilzik nedeniyle dava açma haklarının saklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davalının yaptığı işlerin karşılığı olan bedelin davalının bildirdiği kişilere yapılan tapu devirleri ile ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355. vd. maddelerde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
    Kural olarak; eser sözleşmelerinin geçerli olması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Tarafların karşılıklı olarak "icap" ve "kabul" iradelerinin oluşmasıyla eser sözleşmesi ilişkisi kurulur. Yazılı olması ancak, taraflara ispat kolaylığı sağlar. Ne var ki, taşınmaz mülkiyeti nakli borcunu doğuran sözleşmelerin, sözleşme tarihi itibarıyla uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 213 (6098 sayılı TBK 237.md), TMK"nın 706, Tapu Kanunu"nun 26 ve Noterlik Kanunu"nun 60. maddeleri uyarınca resmi yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu zorunluluk

    sözleşmenin geçerliliğine ilişkin olup, bu şekil şartına uymayan bir sözleşme geçerli olarak kabul edilemez. Sözleşmenin geçersiz hükümlerine rağmen diğer hükümleri itibarıyla taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılabiliyor ise tarafların hak ve yükümlülükleri bu sözleşmeye göre belirlenmelidir. Çünkü sözleşmenin yorumunda taraf iradelerine önem verilmesi ve sözleşmenin mümkün olduğunca ayakta tutulmaya çalışılması gerekir. Bu nedenledir ki şekil koşuluna uyulmadığından geçersiz olan bir sözleşme tümüyle geçersiz sayılmayıp, şekil koşulu gerektirmeyen hükümleri, kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesi için uygulanması gereken geçerli hükümlerdir. Özellikle bedelin devredilecek taşınmaz olarak kararlaştırıldığı eser sözleşmesi taşınmaz devri yönünden geçerli değil ise de yapılacak işin bedeli olarak geçerli ve bağlayıcıdır.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmenin, iş bedelini göstermek bakımından taşınmazların değerini belirleyen hükümleri geçerli ve tarafları bağlayıcıdır. Sözleşmede yapılacak imalâtın karşılığının bağımsız bölümler olarak verileceği kararlaştırılmış, ve sözleşmede belirtilen daireler ile ilgili bedel 19.01.2007 tarihli sözleşme ile üç daireye indirilmiş olup dairelerden iki tanesinin devri gerçekleşmiş ancak villa olan bağımsız bölüm devredilmemiştir. Devredilen dairelerin bedelinin toplam 455.000,00 TL olduğu sözleşmede kararlaştırılmıştır. Davacının gerçekleştirdiği imalata ilişkin iş bedelinin mahkemece 394.495,70 TL + KDV olduğu gerekçede belirtilmiş ve gerekçe her iki taraf yönünden kazanılmış hak oluşturmuştur. Öte yandan az yukarıda açıklandığı üzere davalı iş sahibi tarafından iş bedeli karşılığı dairelerin devredildiği ve bunların da bedelinin 455.000,00 TL olduğu anlaşıldığından bu durumda davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli olan KDV dahil 465.504,90 TL"den 455.000,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 10.504,90 TL"nin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi