14. Hukuk Dairesi 2018/3766 E. , 2019/1253 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 10.01.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı hazine vekili, dava konusu taşınmazın geldisi olan 295 ada 110 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında belediye adına tespit edildiğini, ancak bu taşınmazın 1953 yılında tahsis edilen mera tahsis kararının sınırları içerisinde kaldığını, 295 ada 110 parsel sayılı taşınmazın ve imar uygulaması ile de dava konusu 2131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla 4342 sayılı Mera Kanununun 3. maddesindeki şartların oluşmamasına rağmen belediye adına tescil edildiğini, daha sonra davalılara trampa edildiğini, belediyeye yapılan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile davacı Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalı ... cevap dileçesinde, eşi ... adına kayıtlı 690 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kum ocağı açmak isteyen belediye ile bu taşınmaz karşılığında dava konusu taşınmazın trampa yapıldığını, davanın belediyeye ihbar edilmesini talep ettiğini, Mera Kanununun geçici 3. madde şartlarının oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 18.12.2014 tarihli karar 12.04.2017 tarihinde Dairemizce ilamda yazılı nedenlerle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 2131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 23.11.2017 havale tarihli harita mühendislerinden oluşan heyet bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 739,62 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili, davalı ... ve diğer bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu 2131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki ... 02.06.2001 tarihinde ölmüştür. ..."in dosyada mevcut mirasçılık belgesine göre mirasçısı olarak görülen kişiler aleyhine dava yönetilmiştir. Ancak mirasbırakan ..."in aile nüfus kaydına göre çocukları olan ..., ... ve ..."ın davalı taraf olarak yer almadıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca tapu malikinin eşi ve mirasçısı olan davalı ... verdiği cevap dilekçesinde çocukları ... ve ..."ın davalı olarak gösterilmediğini, ... Merkez, ... Köyü cilt 47, hane 2 de nüfus kayıtlarının bulundugunu, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini belirtmiş, 04.02.2014 tarihli duruşmada muris ..."in toplam 12 mirasçısı bulunduğunu söylemiştir.
Mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup dosyada mirasçılık belgesi bulunmakta ise de muris ..."in nüfus kayıtlarına göre davanın taraf durumunu almamış başka mirasçıları da bulunmaktadır.
TMK"nin 701. maddesine göre; "kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolasıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir." Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup, terekenin tamamını kapsar. Elbirliği halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Aynı kanunun 702. maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Tapu malikinin vefat etmiş olduğu durumlarda açılarak tapu iptali ve tescil davasının elbirliği halinde malik olan tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekir.
Taraf teşkili dava şartı olup kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle davanın her aşamasında mahkemece re"sen dikkat edilmesi gereken bir olgudur ve mahkemenin taraf teşkilini sağlanması HMK"nin amir hükmü gereğidir.
Mahkemece, mirasbırakan ..."e ait vukuatlı aile nüfus kayıtları ve bu kağıtlarda kapalı kayıt olarak görülen bir kısım çocuklarının kayıtlarının gittiği yerlerden tüm nüfus kayıtları getirilmek ve davalı mirasçı ..."in beyanları da dikkate alınmak suretiyle mirasçılık belgesinde gösterilenlerin dışında başka mirasçılarının bulunması hali,nde bunların da davada taraf olarak yer almalarının sağlanması gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu usuli gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.