11. Hukuk Dairesi 2018/1182 E. , 2019/6684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 04/11/2015 gün ve 2012/437 - 2015/682 sayılı kararı bozan Daire"nin 17/11/2017 gün ve 2016/15110 - 2017/6303 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 22/02/2011 tarihli Yangın All Risk ve Makine Kırılması Sigorta sözleşmesi yapıldığını, yine aralarında 24/02/2011 başlangıç 24/12/2012 bitim tarihli Yangın All Risk Makine Kırılması 3. şahıslara karşı M.M.ve Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği ZMMS poliçesi akdedildiğini, Doğu Anadolu Doğalgaz Ana İletim 48"lik boru hattının Kp:120, LV103-LV104 arasında Ağrı Merkez Çukuralan Köyü Mevkiinde 11/08/2011 tarihinde kötüniyetli hareketler nedeniyle hasar oluştuğunu, hasarın 12/08/2011 tarihinde davalıya ihbar edildiğini, 2-59840 nolu hasar dosyasının açıldığını, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu muafiyet hariç 5.202.637,16 USD tutarında hasar oluştuğunun rapor edildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi nedeniyle davalının yazılı olarak uyarıldığını, ödemenin yapılmaması nedeniyle icra takibine geçildiğini, davalı yanın temerrüt gerçekleşmediği iddiası ile takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, sigorta poliçesinin 7/e maddesinde "ödeme için öngörülen sürenin talep tarihinden 3 ayı geçemeyeceği ve bu sürede ödeme yapılmaması halinde hasarın sonuçlandığının kabul edileceği"nin hükme bağlandığını, madde de muayyen bir ödeme süresi tayin edildiğinden süre sonunda hem hasar kesinleşmiş hem de ihtar şartı aranmaksızın BK 117 vd maddeleri gereğince davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek, davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, 9.434.462,22 TL takip tutarı üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.198.006,15 TL asıl alacak ile 1.049.276,86 TL takip öncesi işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine, davadan sonra 15/10/2012 tarihinde davalı borçlu tarafından yapılan 3.137.136 USD alacağın ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak üzerinden takip tarihi dikkate alınarak davacı yararına %20 inkar tazminatına hükmedilmesine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen taraflardan ayrı ayrı alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 24/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.