3. Ceza Dairesi 2019/4538 E. , 2019/12295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyete dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Alt sınırı beş yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren yaralama suçundan yargılanan suça sürüklenen çocuğun duruşmada hazır bulundurulması, bunun mümkün olmaması durumunda ise SEGBİS sistemi aracılığıyla savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden; suça sürüklenen çocuğun talimat ile ifadesi alınarak yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılması,
2) Kasten yaralama suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen suça sürüklenen çocuğun, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında suça sürüklenen çocuk hakkında infaz edilecek hüküm,kurulan yeni hüküm olacağından, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarih ve 2013/8-830 Esas - 2014/502 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, kararın dayandığı tüm delillerin, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile suça sürüklenen çocuğun eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerektiği nazara alınmadan, yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulmak suretiyle Anayasanın 141, CMK"nin 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
3) Manisa Devlet Hastanesinin 04.09.2012 tarihli adli raporunda; "Şahsın yapılan muayenesinde, göğüs ön yüzde çizgi tarzında kesici – delici alet yarası, sağ scapula altında toraksa nafiz kesici – delici alet yarası, sol 9-10. kotlar arasında kesici – delici alet yarası tespit edildiği, çekilen grafilerinde sağ hemopnömotoraks izlendiği, hastanenin göğüs cerrahi kliniğine yatırıldığı, yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif derecede olmadığı" belirtilmiş ise de, müştekideki yaralanmaların hangisi ya da hangilerinin göğüs boşluğuna ya da batına nafiz olup, hangisi ya da hangilerinin müştekinin yaşamını tehlikeye soktuğu konusunda açıklama yapılmadığı, bu nedenle müştekinin yaralanmalarının ayrı ayrı nitelikleri konusunda ayrıntılı ve kesin raporu alınmaksızın hüküm kurulduğu anlaşıldığından, tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafilerinin en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, müştekideki her bir yaralanmanın yaşamsal tehlike oluşturup oluşturmadığı ve TCK"nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, görev hususu da nazara alınmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun eyleminin kasten yaralama ya da kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
4) Kabule göre, kimin başlattığı belli olmayan tartışmanın yarattığı haksız tahrikin etkisi altında suç işlediği gerekçesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümlerinin uygulanmasında TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gereğince asgari oranda (1/4) indirim yapılması gerekirken, azami oranda (3/4) oranında indirim yapılması suretiyle suça sürüklenen çocuğa eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ile üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.