Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/19532 Esas 2010/32039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/19532
Karar No: 2010/32039
Karar Tarihi: 28.12.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/19532 Esas 2010/32039 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/19532 E.  ,  2010/32039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kartal 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/05/2010
    NUMARASI : 2010/392-2010/447

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasanın 93. maddesine göre “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez”. hükmünü içermektedir
    Somut olayda yasanın yürürlüğe girmesinden sonra borçlunun almakta olduğu emekli maaşına haciz konulmuştur. Takip konusu alacak nafaka alacağıdır. Hem birikmiş nafaka hem de devam eden aylık nafaka talep edilmiştir. 5510 Sayılı Yasanın 93. maddesi gereğince emekli maaşının nafaka borçları için haczedilebilmesi mümkün olduğundan, mahkemece nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve  ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tesbit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla birikmiş nafaka alacağı için haczi mümkün bulunmaktadır. Bu itibarla icra mahkemesince, alacaklı vekilinin şikayetinin, yukarıda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.