22. Hukuk Dairesi 2015/26456 E. , 2015/28574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2009/163-2013/547
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıların murisi olan K.. Y.."in Y.. kasabasında açtığı eczanede 03.02.2009 tarihine kadar çalıştığını, bu tarihte murisin vefatı ile işyerinin davalılarca kapatılması üzerine işine son verildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davacının günlük kasa giriş çıkışı ve müşterilerdeki alacaklar konusunda kendilerine bilgi vermediği gibi tahsil ettiği reçete karşılıklarını da vermediğini, normalde eczaneyi beş yıl çalıştırma hakları olduğunu ve davacının beş yıl çalıştırmayı teklif etmesine rağmen davacıya güvenemedikleri için eczaneyi kapattıklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin murisin ölümü ile sona erdiği ve işverenin ölüm tarihinin 03.02.2009 olduğu, davalıların Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet tarihinin ise 09.07.2009 olduğu, haklı fesih için altı işgünlük sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda; davacı işçi davalıların murisi olan K.. Y.."in Y.. kasabasında açtığı eczanede 03.02.2009 tarihine kadar çalıştığını, bu tarihte murisin vefatı ile işyerinin davalılarca kapatılması üzerine işine son verildiğini ileri sürerken; davalılar, davacının günlük kasa giriş çıkışı ve müşterilerdeki alacaklar konusunda kendilerine bilgi vermediği gibi tahsil ettiği reçete karşılıklarını da vermediğini, normalde eczaneyi beş yıl çalıştırma hakları olduğunu ve davacının beş yıl çalıştırmayı teklif etmesine rağmen davacıya güvenemedikleri için eczaneyi kapattıklarını savunmuşlardır. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin murisin ölümü ile sona erdiği ve işverenin ölüm tarihinin 03.02.2009 olduğu, davalıların Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayet tarihinin ise 09.07.2009 olduğu, haklı fesih için altı işgünlük sürenin geçtiği gerekçeleriyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/31 esas, 2011/420 karar sayılı ve 27.08.2011 karar tarihli ceza dosyasında, davalıların şikayeti üzerine davacının çalıştığı eczanedeki işlemleri sebebiyle hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2015/1206 esas, 2015/1688 karar sayılı ve 20.05.2015 tarihli ilamı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma gerekçesinin suçun sübutuna ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; davalıların murisi vefat ettikten sonra da davacının çalışmasını sürdürdüğü, ancak bir kısım işlemler hakkında hesap verememesi sebebi ile davalıların davacıya olan güveninin sarsıldığı, bu sebeple de eczaneyi kapatmak zorunda kaldıkları ve davacıyı da işten çıkarttıkları, davacının doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışlarının ceza dosyası ile de doğrulandığı; bu nedenle feshin hak düşürücü süre içinde ve işçinin doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışları sebebi ile haklı olarak gerçekleştirildiği sabit olup; davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.