MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihi olan 26.11.2006 gününün pazar gününe denk geldiği ve müştekinin 23.02.2007 tarihli duruşmada alınan beyanına göre şehir dışında olduğu, müştekinin işyerinin bulunduğu apartmanın arka tarafında işyeri bulunan tanık ... ile yeğeni olan diğer tanık ..."ın işyerinin önünde merdiven altında müştekinin işyerinden çalınan suça konu bilgisayarı gördükleri, tanık ..."ın kovuşturma aşamasında alınan 23.02.2007 tarihli beyanına göre bilgisayarı gördüğü saatin 21:00 sıraları olduğu, yine hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı sanık ..."nin kollukta alınan 27.11.2006 tarihli ifadesi ile aynı tarihli Cumhuriyet Başsavcılığı"nda alınan ifadesinde, olay günü saat 21:00 sıralarında sanık ..."un yanına gelerek elinde bir bilgisayar olduğunu ve kendisine satmak istediğini söylediğini beyan ettiği, 26.11.2006 tarihli muhafaza altına alma ve teslim tutanağına göre de, tanıkların kolluk kuvvetlerine yaptıkları ihbar saatinin 22:00 sıraları olduğu, olay günü güneşin 16:29"da battığı ve 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi gereğince gecenin 17:29"da başladığı, somut olaya göre eylemin saat 17:29 sonrası işlendiğinin kesin olarak tespit edilemediği, bu itibarla; “şüpheden sanık yararlanır ilkesi” uyarınca şüpheli bu durumdan sanığın yararlanması gerektiğinden, sanık hakkında verilen cezada TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılamayacağı kabul edilerek, yapılan incelemede:
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık uzatılmış dava zamanaşımının, suç tarihi olan 26.11.2006 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 16.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.