Esas No: 2021/7673
Karar No: 2021/2903
Karar Tarihi: 04.10.2021
Danıştay 5. Daire 2021/7673 Esas 2021/2903 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7673
Karar No : 2021/2903
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı / ANKARA
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Van ili, Erciş ilçesinde, ... Topçu Alay Komutanlığı emrinde Top.Uzm.Çvş. olarak görev yapan davacı tarafından, 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı işleminin ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca hakkında uygulanan ilave tedbirlerin iptali ile bu işlem nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararlarına karşılık 100.000,00-TL maddi, 500.000,00-TL manevi tazminatın işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemin 09/09/2016 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği, tebliğ-tebellüğ belgesindeki imzası ile dava dilekçesindeki imzasının aynı olduğu görüldüğünden, dava konusu işlemin tebliğini izleyen günden itibaren işleyecek altmış günlük dava açma süresi geçirildikten çok sonra 18/08/2020 tarihinde Bursa İdare ve Vergi Mahkemeleri Ön Bürosu üzerinden kayda giren dilekçe ile açılan işbu davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından; davaya konu idari işlemde Anayasa'nın 40/2. maddesine aykırı olarak başvurulacak kanun yolları ve sürelerinin belirtilmediği, davanın süre aşımı nedeniyle reddi kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Van ili, Erciş ilçesinde, ... Topçu Alay Komutanlığı emrinde Top.Uzm.Çvş. olarak görev yapan davacının, 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 35/B maddesi uyarınca Milli Savunma Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı işlemiyle kamu görevinden çıkarılması üzerine anılan işlemin ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca hakkında uygulanan ilave tedbirlerin iptali ile bu işlem nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararlarınına karşılık 100.000,00-TL maddi, 500.000,00-TL manevi tazminatın işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü yer almaktadır.
Anayasa'nın 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." kuralı bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ... gündür."; "Sürelerle ilgili genel esaslar" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." hükümleri bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa'nın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
Öte yandan, her ne kadar Anayasa'nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Özetle, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağından, dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerekmektedir.
Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 35. madde uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı işleminin, 09/09/2016 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesiyle anılan tarih itibarıyla davacıya tebliğ edildiği açık olmakla birlikte, söz konusu işlemde Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olarak, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği dikkate alındığında, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E;..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 04/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.